1
Yorum
0
Beğeni
4,0
Puan
1128
Okunma
Yolculuğa çıkmıştım
bahceme bir gül bulayım diye
Uzaklardaki dağda buldum onu
tırmandım epeyice
Çok yükseklerde idi
Hayatımı tehlikeye attım
engelleri aşayım diye
Yanına vardığımda
öyle bir garib hali vardıki,
solmak üzere idi
Boynunu eymiş
yapraklarını salmış idi
Ama o halde çok güzel
çok nefis kokuyordu
İlkbaharı görmeden
sonbaharı yaşıyordu
Can dayanmıyordu haline
Diz çöktüm önünde ağladım
Her damla ile can geldi
yeşerdi renklendi
Güneş ışıklarını sanki bir elmas gibi
dağıtıyor etrafı tozpembe
renge boyuyordu
Yapraklarını havaya kaldırmış
bana bakıyordu
Sanki al beni
götür burdan bahcene
doyasıya kokla beni dercesine
Kopar götür dercesine
Ama ben o güzelliğini
incildirim diye korktum
Etrafına sır çektim
sakına dokunmayayım diye
Serin serin esen yel ile
beraberinde gelen
nefis türüm türüm kokusuna doyamadım
Vucudumun her hücresine işledi
Otura kalmışım
zamanın nasıl geçtiğini anlamadım
Bir Mevsim geçmiş!
Saçıma karlar düşmüş!
Serin serin esen yel
soğuk rüzgara dönmüş
Buz kesiyor! Buz!
Mevsim kış olmuş sanki!
Gül sırtını dönmüş bana
git artık diyor!
Çek git! Çek git!!!!
Gitmek isterim
mecburum gitmeye!
Ayağa kalkamam
sağ tarafım tutmaz oldu sanki
Kokusu bütün vucudumu sarmış
bir büğü gibi
Benden habersis
Ama yaprağının ucundan olsun
tutup yüzüne bakarak
ELVEDA meleğim deyib
arkama bakmadan gideceğim.
YAKINDA!!
Umarım birdaki yolcu bilir
KIYMETINI meleğimin
Sonsuz sevgilerimle
Mikail
Nürnberg, 03/2001 (eski siirlerimden tam gününü hatırlamıyorum)
söz-yazı mikail, alias deli çocuk
e-mail: [email protected]
msn: [email protected]
4.0
100% (1)