Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
Me
Mehmet Mehir

İlk Ay İlk Aşk

Yorum

İlk Ay İlk Aşk

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1892

Okunma

İlk Ay İlk Aşk

İlk Ay İlk Aşk

/Kurt kadar açım sevdana, bitmemeli dolunay
Terk edişin bu kadar ağır mıydı İlkay/

Benim yapamadığımı yapıp
Bileklerimi birer jilet darbesiyle aşka buladın
Bütün hayatı birkaç satır şiirin içine mahkûm kılıp
Gözlerime yaşlar
Yüreğime yaslar salıp gittin

Böyle boynu bükük mü kalacaktı şiirlerim
Elleri tutulmamış aşk elsizliğe mahkûm
Aynalar düşmanım
Sokaklarda dolaşan insanlar pişman
Sanki herkes takıp takıştırıp gözlerini çıkmış sokaklara
Nereye gitsem kime baksam kime dokunsam orada bitiveriyorsun

Aldığım nefesi düğümleyip göğsüme
Bende hiç ben bırakmadan
Sigara külünden evler
Dumanında gözler salıp gecelerime
Mimarı oldun şizofren bir adamın
Her gece üzerime üzerime gelen bakışın
Aldanışım ve aldatmışlığınla öldüm
Gece beşte içilen beş ilacın etkisi geçerken
Etkisi geçmiyor terk edilmenin
Beni sana kördüğüm eden düğün
Seni benden kopardı İskender’in kılıcıyla

Böyle olmamalıydı
Biterken bile ellerin dokunmalıydı aşkınla sarhoş tenime
Terime aşkının zehri bulaşırken dudaklarından dökülmeliydim
Ölümüne demiştik İlkay
Aşktı bizi baştan sona kuşatan
“Aramızda aşk vardı İlkay ilk aşk vardı “
İliklerimize kadar aşk
Neydi seni böyle nefrete bürüyen
Beni adamlığıma düşman eden
Neydi bizi aynı yolda çıkmaz bir viyadüke sürükleyen
Sana aylardan ayrılık demedim
Günlerden veda
Bir buse kondurmadan yüreğine
Nereye

Candı ardına bile bakmadan gittiğin
Yasaktı aşkın adı
Aşk yasaklanmıştı legal yüreklerde
İnanmadığım dinde bile aforoz edilmiştik
Kırk tas suyla yıkamıştık her şeyi hani
Şimdi bu kadar şizofren halde bırakıp nereye gidiyorsun beni

İçimde tarifi mümkün olmayan fırtına
İçimde çağlayan koca dünya
Ben ki en çok gözlerinde hayat bulurdum
Ne olur bakmadan kapama

Dinmiyor gözlerimin yaşı
Ellerimi tutardın hani kimse kalmadığında
Beni sarıp sarmalardın sarmasa da dünya
Kalkan olurdun benim için
Tüm belalardan korurdun
Muska gibi sarılıp uyurdum geceleri

Sevmedin beni seni sevdiğim kadar
Aç kediye bir tas süt verir gibi
Doyurup karnımı kapı önünde gitmemi bekledin
Gitmedim
Kedi gibi nankör olup
Eşiğinden giremediğim kapı önünde yıllarca bekledim
Gitmedim, gidemedim bir adım öteye
Şimdi sen toplayıp tasını tarağını
Taratmadan saçlarını
Okşamadan ellerini
Öpmeden gamzelerini nereye gidiyorsun
Ben ki mezar kılmıştım gamzelerini
Beni gömmeden nereye böyle…

Bitmeyecekti İlkay gitmeyecektin böyle
Sana, sesine nefesine en muhtaç olduğum anda nefes olacaktın
Ses olacaktın titrek yorgun sesime
Voltalarken hastane koridorlarını
Duymalıydım sesini
Yüzüme kapanırken telefon
Dünya da düşüyordu ayaklarımın altından
İki dünyamı da senin yolunda mahvederken
Helal edilmişti hakkım
Halkım ağlıyordu ardından
Aklından geçmiyordu geride bırakmadığın kırıntılar

Ben ki seni ömrüme can etmiştim
Ben ki seni sevilenler arasında sultan etmiştim
Mecnun’a, Kerem’e, Ferhat’a söz etmem
Ama düştüğüm çöl
Yandığım ateş
Boğulduğum su sensin
Tüm şehveti giyinen Leyla oldun dinmedim
Külüme basan Aslı oldun Anka’ydım
Dağı delmemi bekleyen Şirin’din deldiğim dağ yuttu beni durmadım
Neydi seni benden götüren
Beni ölüme nikâhlı eş eden

Seni sevmiştim
Bebeğin anneyi sevdiği gibi sevmiştim seni
Muhammed’in (s.a.v) Ayşe’yi (r.a) sevdiği gibi
Şimdi payıma düşen pay sensizlikse çekerim
Bir cüzamlı gibi benden kaçışına eyvallah derim
Seni gömüp yürek tarihime
Acının oğulları için yarınlar sürerim
Ama sen nasıl kaldırırsın bu vebali İlkay
Üzerime attığın toprakları kaldırmak istersen bir gün
Sağ bulur musun sana aşkla bakan gözleri
Seni okşarken pamuklaşan elleri bulur musun yumuşak
Tenine can olan teni alır mısın tenine sen kokan terle
Gittin eyvallah
Bir daha olmayacaksın
Peki
Ya ben
Sensiz bu ömrü nasıl devam ettireceğim
Bir tek ses bile vermeden
Üzülmeden bu keşmekeş halime
Huzurla baş koyabilecek misin yastığa
Karabasanın olurum gecelerini kör düğümle düğümleyen
Nefesini çalarım düşlerinden
Gülüşünden alırım gamzelerini
Kimseye mezar olmasın diye
Dünyanın yeşilini çıkarırım tüm ressam tuvallerinden
Ya sen
Sen çıkarabilir misin bir an olsun içinden
Seni bunca seven adama yaptıklarını

Öldürmekse amacın başardın
Sevgiyi yaşamaktıysa yaşadın
Aldın elimdeki her şeyi
Benim küllerimden
Bir Anka yarattın

“senin bunda suçun yok mucidi benim İlk’aşk’ın
Yaşadım,
Yaşattım,
Mahvettim”

17.05.2010

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 
İlk ay ilk aşk Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz İlk ay ilk aşk şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İlk Ay İlk Aşk şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
Paylaş
ŞİİR KÜNYE
Tarih:
18.5.2010 21:53:42
Beğeni:
0
Okunma:
1892
Yorum:
0
Web Zaman Damgası
BEĞENENLER
POPÜLER ŞİİRLERİ
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL