Mademki beni bırakıp gidecektiniz
neden gizlediklerinizle yaşadınız birer birer
sakın aldanmayın, başı boş esintilere
bu kent üşüyor, parçalanmış karanlıklardan


Hep dikenleri sevdin değil mi? bir de yalanları
dertli turnaların geçtiği yerdir, toroslar
uzat ellerini, tut kanatlarından
seyret bir bulutun gölgesinde
sabah kokulu çoban yıldızını


Söz vermiştin, gelecektin ya her mayıs’ta Altınyunus’a
hani yeniden merhaba diyecektin kıyıdaki sandallara
anılara ayıracak vaktin yoktu hep
usum titrerken benliğimde, zincirlere vurulmuş bileklerim
ne dün, ne de bügün,farklı biriyim
en ince yerinde başlıyorum, geçmişi anlamaya.



Gördüğüm her ihanetten sonra
akordu bozuk sazlar gibi çıkıyor sesim;
makamlardan ne varsa hepsini susturdum
çıkıyorum sessiz vadilerden
şimdi uyusam eteğinde, bir çamın altında
hangi şarkıyla uyandıracaksın beni
demek ki;
böyle oluyormuş, aşkların en güzeli
söylesene ey vefasız
biz o eski sevdaları nerde unutuk



Nuri Dağdelen
Özdere-İzmir
9.5.2010
Saat.13.15