9
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1621
Okunma
Kızıl kıyamet saçları, dolanıyor boynuma
Derinliğin rengi gözleri, ıslık çalıyor.
Bilmediğim bir dilde susuyor.
Sessizliği kelebek etkisi.
Zaman aktıkça ağırlaşıyor yüküm
Dünya beni taşıyor oysa.
Kırmızı bir mahkumiyet sevda.
Yazılıyor kelam, veriliyor hüküm.
Serde törpülenmiş avazlar.
Varlar ve yoklar arasında,
Ömrümün sıratı.
Kimsenin kimselerin bilmediği bir yer var.
Ağıtı yakılmamış, genzi tütsülemiyor ağı kokusu.
O yerden geliyoruz, pür telaş,
Güneşin sağanak olup yağdığı o yerden.
Geri dönüş yok, kapalı tüm sapaklar.
5.0
100% (1)