1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1418
Okunma

Bir tel gibi titrerdi yüreğim
Bakışlarım sana her değdiğinde
Duru bir su gibi gözlerin
Ruhumun kayalıklarından fışkırırdı
Kuşlar gibi göç edecekmişcesine
Süzerdin ufukları
Bazen dalıp gökyüzüne
Bulutları tarardın kirpiklerinle
Sanki saçların
Yön verirdi rüzgârlara
Ansızın çocuksu bir gülüş
Yıldız gibi kayardı dudağından
Belki de hiç çocuk olmadığından
Hep hazır beklerdin
Sanki bekleyenin varmış gibi
Kaplumbağa misali ev arardın
Sırtındakinden habersiz
Belki de ondan
Adını el-veda koymuştu annen
Belki de kardeşlerin
Veda etmeden gittiler diye
Ama el-veda
Dönülmeyecek yolculuğa alınan biletti
Yoksa giderken sallanan el
Ve iki heceden oluşan veda değildi
Ama annen biliyordu
Sende kardeşlerin gibi gidecektin
Onun için sevmeye korkuyordu seni
Bir kere candan sarılıp
Koklayamamıştı tenini
Her geçen dakika
Sanki ölümden çalınıyordu
Sema ya kalkan her el
Hayat istiyordu
İşte bunun için annen
Adını el-veda koydu
Varlığına alışmamak için