4
Yorum
1
Beğeni
4,0
Puan
1366
Okunma

şimdi sensiz,senden uzakta ve sana dair söylenecekler arasında
tik takları duyulurken zamanın
zamanın ayak seslerine benzer ayakların...
giden zamana inat
gelen sen olursun.
olursun ama kalamazsın
bir bahar yağmuru gibi bereketinle gelir
yeşilliğini alıp gidersin...
ve gidişin
"merhaba" ile "hoşçakal" arasında söylenmiş sözcükler ölümüdür aslında
"yanmaktan sönmeye bir değişim evresidir.
değişimidir bir hüzün mevsiminin.
kangren ayaklarda bir yaranın açılması
kanaması
durması ve kapanması
lakin varlığını hep koruması gibi
bir ağacın köküne köküne vurulan balta izleridir
izin
bir başkalaşım evresidir.
bu değişimler ve başkalaşımlar içinde
iki cümle arası peynir gibi tükenirken zaman
bu vedadan artakalan solan yapraklar
çiçekler değil kuruyan
ellerim.
hala yaşayan...
ellerim
bitmemiş hüzünler çöplüğü, ölümüne yakılan.
5.0
50% (1)
3.0
50% (1)