Kaderin çizdiği farklı kulvarlarda,
Tortulu hüzünlerle at başı yarışırken,
Bir tutam sevgiye aç kalmıştık gülüm.
Saçımızda ak, tenimiz kırışırken,
Mutluluk heybesinden sen çıktın gülüm.
Susuz vahalarda çöllere karışırken,
Yağmasaydın ruhuma, yakındı ölüm.

Tülbentlerden süzdüğün sabrınla,
Azık diye kaç zamandır sakladın,
Acı sürgünlerle sargılı yüreğini?
Kim bilir ne diyetlerle akladın,
Yangınlardan arta kalan islerini.

Öyle masum durma, içim burkulur;
Mavi gözlerine gülmek yakışır gülüm.
Bitti suskunluk, gelgitler bitti;
Tozlu raflarda şimdi bütün kâbuslar,
Ben geldim, sancılı dünlerin gitti.
Hayat oyununda en güzel bölüm,
Bitti özlemler, hıçkırıklar bitti.

Aç kollarını, çalan vuslat çanıdır!
İpek mendillere sardığın kalbini,
Sevda şairine sunma anıdır.
Tutacağım zamanın yelesinden,
Akrebi söküp, yelkovanı kıracağım.
İhanetlerden, yalancı yüzlerden uzak,
Sana gönlümde saltanat kuracağım.

28.04.2010
Muhittin Alaca