2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1687
Okunma

Aylar var yemek pişmiyor mutfağımda;
Her gün bir kuru simit, bir bardak cay;
Yetiyor da artıyor bile yalnız olana.
Gün geçmiyor mektup yazıyorum size
Tam on yıldır hiç aralıksız.
Gündüz dolaşmaktı, çiçek sulamaktı derken geçiyor zaman
Asıl gece koyuyor yalnızlık adama.
Yatağıma uzanıp perdeyi açıyorum, yıldızları seyrediyorum.
AKLIM KARMA KARIŞIK………………
Ulan insan bir arar be bir sorar.
Ölsek kimsenin haberi olmayacak, duvarda ki kırık saatten başka.
Sende zaman zaman düşünüyor musun beni?
On yıl oldu görmeyeli seni
Hep aklımdasın her gece
Ne zaman ki temmuz ayı gelse;
O kadın geliyor aklıma ve bir de yıktığın yuvanı bir hiç uğruna.
Ve birde yıktığın yuvanı bir hiç uğruna
…….
Nasılda anlamamıştım aldattığını beni
Sende de o aralar bir alaka bir ilgi
Ta ki cebinde buldum kadının resmini
’ne var ulan yapamam mı dedin’
Çektin gittin….
Bir temmuz aksamıydı
Yıldızlar peş peşe kaydı
İlk bir iki hafta yetti mutfaktaki erzak
Baktım sonu geliyor her şeyin çalışman lazım kızım dedim
Artık kalk
Gündeliğe gittim önceleri ev başına 2 lira
Çocuklar büyüdükce yetmez oldu oda
Daha emeğimin teri kurumamıştı actığımda kapımı
Bir not buldum aleni
Bende kalacak cocuklar
Nasıl kıydın nasıl ayırdın onları benden
Ne yaparım ben şimdi nasıl yasarım onlar olmadan
-ararlar seni merakta kalma demişin
Sende ki de yürekmi be hiç sevmemişsin
…………
Evet dediğin gibi aradılar bir kac yıl
Ya sonra ….
Önce mektuplar kesildi sonra telefonlar
Ve şimdide ayak sesleri kapımdan
Nereye varır benim bu halim böyle
Ulan adam bir arar o yirmi yılın hatırına
Çocukları da benzettin kendine
Onlarda aramaz oldu analarını
Kim bilir nasıl büyümüşlerdir
On yıl oldu belki görmeyeli
Odam buz gibi bedenim üşüyor
Yalnız kamışım bu hayatta yüreğim kan ağlıyor