Yağmur bakışlarında buğunun yalın adı.
Adın güne düşünce dolar gülün miadı.
Gamzen gönlüme düşen bir katrenin ayazı.
Sana selam götürür turnaların kanadı.


Düşer avuçlarıma seherlerde bir ateş.
Ateş bakışlarındır kavuran korlara eş.
Bağrım ki yangın yeri tutuşmuş her zerresi.
Bir ateş deryasıyım kıskanır beni güneş.


Yâr senin hatırına dağları deviririm.
Coşup gelen suları tersine çeviririm.
Geçilmez çöller geçer karlı dağlar aşarım.
Fizan’da olsan bile gel de yeter gelirim.


Bir kılıç yarasından kalan sızıdır adın.
Beni böyle çar naçar bırakmakmış muradın.
Onca dil döktüm sana mısra mısra yalvardım.
Gülüp geçtin hâlime beni hiç anlamadın.


Sular yokuşa akar sen ister isen eğer.
Bir içten tebessümün güle şebneme değer.
Bir gül fidanı gibi boy atarsın gönlümde.
Senden vazgeçmek için bu kalp durmalı meğer.


Gül senin iklimine temenna ile girer.
Ak ellerin zambakta zamanı açar dürer.
Yağmurun toprağıma incden ince iner.
Rüzgârlar saçlarından güneşe nefes derer.


Yine bir şiir yazdım özünde sen saklısın.
Çekiyorsun kendini kendince de haklısın.
Ben de sana kıyamam azad ederim seni.
Herkesle düğün bayram bir bana yasaklısın.
Ankara,20.04.2010 İ.K