6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1487
Okunma
erzurum
uzun ince beyaz bir gece
gün geceyle başlardı
türkülerle yürürdüm sabaha
palandöken’e çıkardım
yol uzadıkça uzardı
bir kız camdan bakardı
şiir olurdu
ay dolardı gözlerime
kar saçlarıma yağardı
yüreğimde kardan adamların
hüznü ve yalnızlığı
seni çağırırdım
ısınırdım
sen bir leyla
sen bir züleyha
sen bir monna rosa’ydın benimçin
yavaş yavaş büyüyordum
karlar yeni erimişti daha
yağmura alışacaktım
denize karışacaktım
sen geldin şimdi apansız
içime gül attın
....................
İstanbul/2000/ağustos