Rebiül evvel ayı yirmi nisan sabahı
Kutlu bir doğum sardı şu karanlık dünyayı
Melekler kuşatmıştı arşı-kürsi, semayı
Mücdeliyordu onlar Muhammed Mustafayı.

Rahmeten-lil alemin olarak yaratıldı
Daha küçücük idi öksüz ve yetim kaldı.
İlim ve ahlakını yaradanından aldı
Bütün güzellikleri üzerinde topladı.

Doğduğu o gün dünya mucizeye boğuldu
Kisranın dev sarayı yer ile yeksan oldu
Yıllardır yanan ateş söndü külü savruldu
Putlar yere devrildi sebe nehri kurudu.

Cennetin pak nefesi, İbrahimin çığlığı
Yusufun güzelliği, İsa’nın yumşaklığı
Onun ile başladı sabahın aydınlığı
Rabbinin izni ile kurtardı insanlığı.

Lüzumsuz konuşmazdı, hiç kimseye kızmazdı
Kimseyi çekiştirmez, boş şeyle uğraşmazdı
Kimseyi boş çevirmez, kusurlara bakmazdı
Tüm hayırlı şeylerin arkasında o vardı.

O mükemmel bir eş ve örnek bir baba idi
Hem devletin başkanı, hem baş komutan idi
Çıktığı her savaşta ordusu galip geldi
Hiç duymayan kalmadı yaydı islamiyeti.

Kendi yapmadığını kimseden istemezdi
İşini kendi görür yardım kabul etmezdi
Onun gibi hiç kimse bu dünyaya gelmedi
O doğruluk timsali Muhammed-ül emindi.

Onun tek derdi vardı; kurtarmaktı ümmeti
Rabbinden istiyordu, ümmetine cenneti
Gelmemiştir dünyaya böyle kutlu bir nebi
Dilerim nasip olur bizlere şefaati.

İyki doğdun sevgili; doğumun kutlu olsun
Anam, babam herşeyim yoluna feda olsun.
Ümmetlik nasip oldu Rabbime şükür olsun
Milyarca salat selam senin üstüne olsun.


Değerli okuyucu : O mübarek efendimizin bize ihtiyacı yok ama bizim ona var.
Bugün ona yüz salavat çekelim ki o kendi sesimizden duyar inşaallah
Kendi yakınlarımıza doğum günü için ne yapıyorsak ona misli ile yapmamız gerekir.
Ama ona yakışır şekilde elbette.
Rabbim hepimizi şefaatine nail eylesin.
Sayılarımla.