6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1198
Okunma
Aklınla baş başasın
İhanetinle bugün
Benden ıraksın fersah fersah
Nasıl da belli
Koca bir asır var aramızda
Nasıl da belli hiç anlamadığın beni
Aklınla baş başasın
İhanetinle bugün
Öğretilmedi, anlatılmadı
Nasıl var olacağımız
Ait değilken henüz kendimize
Neye yakınız bir taş atımı
Hangi karara derdest
Yine olur muyduk dönseydik başa
Duvara çarpan taş gibi bir anda
Düne hatta daha da geriye
Anamızın karanlık kesesine
Aklınla baş başasın
İhanetinle bugün
Yok kurtuluşun ezelden
Çekeceksin aynı ağrıları
Ebede sürüklenerek aynı işkenceyle
Mecbur olduk bir şeyi severken bir şeye ihanete
Aynı acıyı taşıyanlar anlarmış ama
Teselli edemezmiş birbirini hakkınca
Daha mı çok seveceğiz vazgeçtiklerimizi
Elin arayacak mı başka elleri masum
Islanmamış çocuk gözyaşıyla
Gözün gözünü özlemiş
Yüzün yüzümü
Yazdıklarımı unut
Terk et ahir zamanı, vaz geç
Vuslat tekrar ediyor kendini
Bir boşlukta yüzüyor, mağlup
Uyanmak, yeniden uyumak
Sönmek yeniden yanmak için
Ne “var”sız bir yok aramak
Ne de “hiç”siz bir “var” yaratmak
Olaylar olgular arasında şaşkın
Dinleyip anlayacak bir şeyler arıyoruz
Kör yordamıyla
Gözüm gözünü özlemiş
Özüm özünü
İşte bil senden başka
Silen olmayacak
Göz yaşlarım
Yüzümde kuruyacak…