Maddede ulu dağlar gibi
Manada yüce erlerin vardır.
Çağlayanlar gibi çağlayan,
Eskimez çağların vardır.

Cepheden cepheye koşan,
Yıldırımlarla yarış tutan,
Dağlar üstünden aşan,
Uçan kağnıların vardır.

Karda kışta donan,
Ölse de diri duran,
Yere yıkılmayan
Şehid anaların vardır.

Zaman eriyende,
Cisim çürüyende,
Eskimez pörsümez,
Diriliş muştusu
Aşık Sultanların vardır.

Kalpleri kalaylayan
İnsanları güden,
Kutbu Azam
Şeyh Şaban-ı Velilerin vardır.

Ağaç kovuğuna saraylar kuran
Hayvanlarla uzlaşan
Kanaatkar kulların
Benli Sultanların vardır.

İlim irfan yuvası
Ilgazda hacet kapısı
Orda Türk’ün kalası
İslam’ın ruhu vardır.

Gönüllere feyiz saçan
Peygamber yolun tutan
Nice hubbi nice turabi
Binbir evliya vardır.

Çanakkale’de düşmana karşı
Vücudunu kal’a eden
Şehid olup diri duran
Ölmeden mezara giren
Koç yiğitlerin vardır.

Bizansın surlarında
Üç Hilali dalgalandıran
Kutlu fetih için can veren
Alptuğların vardır.

Savaşı düğün bilen
Vatana kurban giden
Eli kınalı
Kuzuların vardır.

Bayrağımın akı gibi berrak suların
Başını bulutlara dayamış dağların
Ötelerin hasretini besteleyen,
Denizlerin vardır.

Atide çığlar kopartacak
Tarihe sığmayan
Bir büyük adın vardır.
Ey kastamonu senin;
Daha söylenmemiş
Türkülerin vardır.

Orda Türk’ün kalası
İslamın ruhu vardır.

Mehmet BULUT