Alacakaranlığın derinlerde
Beyaz gülün gölgesi
Sabahın hizasında Gizli kalır

Kıvrımlarında beklerken güneşi
Yâd olur uzanamadığı beyazın teni

Filizleri çalkalanıyorken
Ovanın soğukluğuna karabasan elleri değer

Kir değmemiş toprağına
Ölümü akıtan gözler
Kızılın fırtınası gibi

Yine gözlerime çağlıyor hüzün
Beyazın gölgesi İsyan seferlerinde
Bulut kervanlarıyla gezgin misali
Dolaşan ruhum
Bir düş denizinin umut yelkeniyle
Ki
Oda bir tarafı siyaha yenik

Cennet veya cehennem bildiğimiz nefeslerimizle
Susmayı denesek
Süzülmeyen renkler misali
Pembe Yalanların faturasını ödemeden
Rüzgârı dinlesek

Kaybeder mi hayat
Biz mi yok oluruz
Sen ben mi olur bildiğimiz dünler
Sır mı olur sesimiz
Siyaha mı karışır ömrümüz

Oysa beyaz
Siyaha düşsede mahcubum artık umutlara
Çünkü gerçekler hayata yenik
Bana bilmediğim bir şey söyle
Hisleri yürek kokan
Türküler diyarından ..


2010..