KAZMA
Ey sevgili kazma,sen ne yaramaz bir nesneydin
Seni yeni almıştım,seni koymuştum odunluğumun bir köşesine Ama hırsızlar odunluğun kapısını kırmışlar ve sapını sökerek seni götürmüşler Köydeydim bana haber geldi evin kapısını kırmışlar diye Köyde kuzularımı yetim bırakarak geldim Viraneye dönmüş bir enkaz gibi Eski nesneler hep yerinde,kitaplarım bir köşede duruyor Düşündüm,taşındım bir kere... Demek ki yoksuluklar ,işsizliklerin, ve hırsızların sayısı artmış Ne acı,acaba suç kimde? Cebinde meta yoksa,yiğit olmuşsan neye yarar Fakirsen kimse dönüp sana bakmaz Selam versen bile almazlar Dürüst olmuşsan ne fayda Yoksulluğa,savaşlara ,kadına yönelik şiddete karşı mücadele vermişsen Kaç para kaç para... Fakir fukara hakkını yiyip doğmamış yetimin malına el uzatanları tanıımışsan neye yarar Siyseti rezil edenlere,göndemi çeşitli bahanelerle dolduranları söylesen bile kime ne? Köylüyü,esnafı,dar gelirliyi,emekliyi,işçiyi,memuru,üniversiteyi bitirip iş bulamayan gençleri, Belleklerinde bütün bunları taşımışsan acaba bileni kaçı bilir? Yaşamsal sürecinde tüm bu sorumlullukların mücadelesini vermişsen neye yarar Dört nesne bir araya geldi. Su değil,suda boğulmaya ya da gözyaşları Hava da değil,ne de cennettin müjdecisi İnsanların şikayeti var ama baharın gelişi yok Düşünde özenli olsanda kaç para kaç para Kırıklı boyunlu,kazmayı çalana mı acıyım yoksa olan toplumsal acılara mı? Haydar Uzun |