5
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1405
Okunma

ellerimde,
ağrılı sancılar başlar ilkin.
parmaklarımdan, sızılar boşalır
soğukluğuna zeminin.
voltalara ayak kesilir de bedenim,
ebemi beklerim
gecem görünür…
çilingir soframa,
davet ettiğimde seni,
geleceksin belki.
yüzün,
hangi ay dönümünde gizli?
aşkın sofrasında
azığın sen,
katığın sen olacaksın bil ki...
kar!
gelmedi gene yar.
ekmeğime katık yapacağım
bu gece de, seni…
ekmeğim dedimse,
buğdaydan yapılana değil ha,
kalemimden yoğrulana.
aşk’ı, böyle yalnız
hayal etmiyordum oysa.
geleceksin belki,
bu fakirin sofrasına.
göreceksin ne fırtınalar uyur,
tabağımda.
kadehimde aşk var aşk!
sakın içme ölürsün.
bize dokunmaz
niyetimiz, kızılcık şerbeti nasılsa.
bir elbise giydik bedenimize.
o da dar geldi iri cüssemize.
görünür oldu, oramız buramız
sandık,
elbise var, üzerimizde…
biz bu aşkın şarabını,
doldurup gelmişiz testimize.
sızarsam kucağında hoş gör,
bil ki başım dönmede.
naz makamından başka,
perde görmedim yüzünde.
geleceksin belki,
günlerden bir gün.
zamanlardan bir zaman.
lâkin vakit tamam.
ya, beni geri ver,
ya gel!
testi düşecek ellerimden…
şair demek, haram bana.
henüz aşk’ı anlatamadım
sana.
heyhat!
“ben” ol da anla…
nurcan yalçin
5.0
100% (2)