Şimdi bir fırtına kopacak dallarında
yuvası yıkık güvercinin
solmadan güller tomurcuğa duracak
sineye bir yol kal sesi kulaklarında

Ellerine bırakılan yas
bir gül açıyor her yanı has
bir doğan taş
bir mayalı tas
sakin bir liman
dalgalarda yüzer yüreğim
hadi sevdiğim uğra bu limana
elinde kağıt kalem
az az
birazda bana yaz
yükünü almış kalkıyor gemilerim

Ahir ömrüme bırakıp ilhamını
tarumardır
ilmeğine dokunduğum düğüm
yar
hadi açı ver kollarını
ta derinlerde yüreğimden sar beni
şimdi ellerim mahpus
dikenlerden kanadı gönlüm


Sen gonca gül, bende yaralı bülbül
figanım sanadır yar
açı ver perdeleri, yola gelsin bir gül

Gül hadi gül !
güllerle gelsin o gül
hadi sende gül !
ver bir buse- i gül




Ey sevda dağına ark çeken yar
deldiğin dağda yatar nebze lezzetler
bağına yeşerttiğim sen
sarılma! çok sıcaksın çok…
titrer dilim sana
sevgini çok söylemek ister

Hadi ger gözlerini
erimeden cemalin göster
yak ışıkları hayalin büyümek ister
tut şimdi sıkı sıkı b/elimden
ellerinle tartı ver beni

Çekil damarlarıma yüreğine sal beni
yaktın buz dağında odlara
her nefeste sevda dökülsün kelamdan
bir han duvarına diz
aç içini taştan kayadan
yaz beni
o defterin arasına güllere yaz beni


Harika olandın nazında sultanım
beni yükledin şimdi ben bir şiire gebeyim
ruhumu bedenimden alıp
en tenha akıntılara salı vereyim
çığlığın gelsin dilinden dilime
nefesin değsin yüreğinden nefesime
nefes nefese seslensin derin derin
sen aşikar gerçeksin
benim sende yoktur yerim
sen doğdun içimde
nefesin değsin nefesime

12-03-2010

Hayrettin