Bu yıl da kış bir tuhaf
Karsız geçirdik zemheriyi, gücüğü
Hasret kaldı dağlar kara
Kar dağlara
Belki de kış kaldı
Çağla donduran bahara

Küresel ısınma diyorlar
Elleri kırılsın
Küre denilen dünyayı
Kim ısıttıysa

Kör olsun demiyorum gözleri
Zaten körler ya
Açılsın!
Feda ettikleri gözleri
Üç kuruşluk çıkar uğruna

Bakın dostlar
Ufukta görünen susuz bir yaz
Yine suyunu çekecek barajlar
Yine kesintiler başlayacak musluklarda
Yine bahaneler bulunacak
Yağmayan kara

Ama kimse kıyamayacak
Tanrılaştırdıkları tatlı kâr’a
Önlem alınmayacak
Tasarruf yapılmayacak
Su akacak
Akacak
Bakacak yönetenler
Rantın aktığı yana

Ah Vatan
Ah Sakarya
Ah Yeşilırmak
Ah arsenikli Kızılırmak
Toprak kokan Dicle’m, Fırat’ım

Adına türküler söylenen Munzur’um
Boşa esen Poyrazım,
Lodosum
Trakya’m, Anadolu’m…

Sen de işit ey Davos
Kulakları sağır küresel sermaye
Hovarda kapitalizm
Yer yüzünün yüz karaları
Doğmamış bebeğe mezar hazırlayanlar
Çekin yakamızdan kirli ellerinizi

Birazcık insan için
İnsanlık için
Bebekler için
Çiğdem aşkına
Nergis aşkına
Mor menekşe aşkına

Öyle ya
Aşk nedir ki
Sevgi nedir ki
Aylık kazancı nedir
Kaç para getirir
Kokuşmuş cüzdanlarınıza

Birileri
Aşkın muhasebesini
Tutamayacaklarını söylemeli
Bu aymazlara;

İnsan, sevgi, aşk ve su
Sığmaz sömürünün defterine doğrusu
Muhasebesi tutulmaz
Bilgisayarların beyni karışır
Kitaplar defterler ıslanır
Ve akar gider bir anlık zaman gibi…

TOPRAK VE KAR’DAN
Cemal EROĞLU