11
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1645
Okunma
‘’’ÇERÇİ
Duvarcı Mecit Usta,
büyük taşları,
duvara uydurur,
küçükleri,
aralara sokarak.
Akşam eve dönerken,
denk gelirse,
ayaküstü çerçiye,
toruna şeker, üzüm kurusu,
hanıma kemik tarak...
Küçük şeylerle büyütür,
sarar sarmalar mutluluğu.
O fakir yuvadan hiç ayrılmaz,
Şeytanı içeri sokmaz.
Saadet denen kapıkulu.’’’
KEÇE’nin şiirine mesajdır,babalar gününde
gün babaların
işte bu kadar kardeş.
şiirin de bir işlevi olmalı,
kutluyorum.
o tarif ettiğin benim babam.
duvarcı ustası.
yedi çocuk babası,
üç kız gelin etti telli duvaklı
gitti Muhammed müjdelerine
İzzetiyle şerefiyle
dört oğlan koyup yerine
vatan/ vatan diye çırpınır
yirmi iki torunun / üçü fiili dağlarda
Ordu malı/şerefi omuzlarda
yiğitlik tam tavında
ay yıldız / vatan vatan / sürekli pusularda
aklı çalınmış hain avında
şiir babam / destan babam
helâl yedi / helâl yedirdi
şimdi yeşil selvili huzurlarda
benim babam ötelerden de kurar otoritesini
herbirimizle/ayrı ayrı ki
korkarız / emanetine sahip çıkamamaktan
o yüzden eşimizleyiz/ düzenli
topyekun helallerdeyiz
dillerimiz dualarda
derdimiz ülkemiz
ailemiz
güzel Türkçemiz
bütün babaları babam gibi bilirim
keşke derim yanlışları duymasam
çirkinleri görmesem
her yürüyen baba babam gibi yürüse
alnı açık/ başı dik
ahiretinden korkmadan
geçmişinden utanmadan
vedasına çeyrek kala kurulamamış hükümeti düşünse
yirmi bir günlük sekaretinde
menzilini görüp haber verse
nur içinde yatan dedem
ve babam gibi inşaallah
biz de
ileride /ileride / ileride
5.0
100% (1)