42
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
2301
Okunma

zamanın esrik bir vaktinde başlar bu hikaye,
hüznün gündönümünde...
buğdayların başak,
başakların tohumken henüz,
bir poyrazın esip biçtiğinde göğ ekinleri
martın ayaz bir ikliminde başlar.
henüz vakti değildir umudun
huzurun demi değildir daha
daha on üçünde bir oğlandır gurbetin yitik yolcusu
ellerini kürek,
sırtını ağır yükler erken tanımıştır
vakitsiz uğramıştır hayat düşük omuzlarına
çocukluğunu bırakmıştır,
çocuk olunamayan bir iklimde
kavruk bir ten kalmıştır aynalara değen
anılara, yaşanamamış bir umut
ne yanından tutunmalıdır yaşama
ne yanından bakılmalıdır bahara
üç elma değildir bu işin sonu
ufukta üç cemre yoktur
üç vakte gelmez gelmesi beklenenler
Üç ömre sığmaz bu çile
ve adı anılan şimdi, omuzları elleri kadar nasırlı,
saçları kar kadar beyazdır
yitiktir ömrünün bir yanı
evlatlarına adanmış bir yürektir taşıdığı
ve zamanın esrik bir vaktinde başlar bu hikaye
anlatmaktan aciz anlatılanı...
5.0
100% (19)