15
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1384
Okunma

Ağrı Dağı gibi mağrur başın
eteklerinde ıslandı serçe kuşları
toraman oğullar verdin Anadolu’ma
göğçe gelinler sardın göç yollarına duvaksız
ellerinde büyüttün yosun tutan çocukluğumu
bal kabağından çıngırak topraktan höllüktün tenime
Nemrutun kızı fettan gelin
üzüm gözlerinde tadına bandığım
ince dantelalar işledin yürek telinden
baldırı çıplak çocuklar sıraladın ardına
her urbaya bin yama genzine tıkandı soğan
hırçın boranlar döküldü ayaza kesmiş dallarında
Kadınım
uzaksın bana kendi terimden
hiç olmazsa bir haber dilsiz başından
burada ağır geçer günler yürek yangınım
gurbet kuşları sökün tuttu ipek saçlarından
portakal çiçekleri açtı gelmedin baldan tatlım
Kadınım
parmağıma kıymık batsa tuz basarım
donsa kalbimin damarları sıcağın yeter içime
peki senin yokluğunu hangi fırtına dolduracak
yüreğimden düşerken alınyazın yad ellerin olacak
anla beni imkansızım sevdamın kızıl karanfili
anla ki buz bağlamasın bana kilitli bedenin
08.03.2010
yeter mi anlatmaya kadınları 8 Martlar onlar yüreğimizin incir çekirdeği
hapsolmuştur tenleri kalbimize ve ince sızılarımızdır yürek terimizde……
5.0
100% (10)