1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
678
Okunma
güneş köyün tozlu çatılarını henüz ısıtıyordu
avare bir rüzgar ağaçların saçlarını tararken
ve çoban köpeklerinin havlamaları ırgat gölgelerine karışmamışken
nasırlı ellerle işlenmiş toprak
burcu burcu koku salıyordu çiğ tanelerinin arasından.
gülizar köylü güzeli
gülizar köyün en güzeli
yıldızsız geceler gibi kömür karası gözlerini günün ilk ışıklarına ovuşturarak
çıplak ayakları çimenlerde süzülürcesine
sabah sütünü almaya gidiyordu sarıkızdan.
köyün çıkışında gürül gürül
derme çatma tuğlalarla çevrilmiş
kim bilir kaç sevdaya tanıklık etmiş
ve kim bilir kaç sevdalıya umut olmuş aşıklar çeşmesi.
yanı başında kocaman bir çınar
gövdesinde sevdalılar var.
memet şahin bakışlı
memet sevda nakışlı
yavaşça araladı damın kapısını
toprağın anaç kokusunu içine çekerek
yapıştı sabanın sapına ve bir eliyle kara öküzün alnını okşayarak.
toprak insanları yeni bir güne gülümsüyordu
ellerini siper etmiş alnına
uzak ufuklara bakarak...