35
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1537
Okunma

"Hay seni bu yüzyıl da yaşatanların "
Ve artık Dursun yeni çıkmaya başlayan sakalının beyaza bulanmış halini tek başına görecektir.
...... S U S T U M ........
Yaş on dört
Cinsiyeti erkek
Boncuk mavisi gözlerinde bilinmez yorgunluk ile
Hazin bir sona adımlar atılmaya başlar bilgisi haricinde
Adı aslında çocuk
Ama Dursun derler ona bizim köyde
Tutuşturulur eline boyundan büyük bir silah
Ağırlığı ile gölgesi ezilir adeta
Sonrası ise belli
Kara kalem ile yazılır kaderi
Neymiş;
Dedesinin dedesinden toprak davası
Gelip bulur bizimkini
Nereden bilirdi ki hayatı bir kurşuna hedefli
Bahtına düşmüş bir kere tek celselik bedeli
Hem kendi nefsi hemde karşısındakinin nefesi
Bitti...
Son bir harekete yenildi ömür dedikleri
Asıl savaşı başlar hayata karşı
Siner bir köşeye bilmeden işlediği cinayetin gerçeği
Sağı duvar solu duvar
Başını koyduğu yastık taştan mezar
Ve dört tarafında yabancı cesetler
Hepsi kaderin mahkum ettiği ölü yüzler
Dava açılır
Bir ömre değecek kadar delil toplanır günde
Ve perde...
Eline bulaşan kan lekesi silinmez
Buna bizim köyde "gurur" deseler de
Artık ölümün kapısındaki misafirliği daimi
Peki değer miydi ?
Peki Dursun son kurban olabilecek miydi ?
Tabiki hayır...
Büyüdükçe küçülen bir nesil
Küçüldükçe basitleşen bir fikrin tohumları bunlar
Zavallı Dursun’lar
Ve zavallı Allah’ın verdiği can’a kıyanlar
Mekanınız Cehennem ayaklarınızın altı ise köz
Arkasında
Kokusuna doyamamış bir anne yüreği
Özlem ile kavrulacak dört kişilik kardeş gerçeği
Ve oğlunu dava’ya kurban eden vicdanlı baba gölgesi
"Sevdası ve hiç doğmamış evladının hasreti de düşer Dursun ’un bağrına
Hay seni başıma saranın der sonra da"
Evet
Hay seni bu yüzyıl da yaşatanların
26/02/2010
10;30
eMİNE
5.0
100% (18)