20
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1843
Okunma

Elmadağından baktım güzel Ankara sisli yüzüne
Göremedim gözlerini bugulanmış nemli nemli
Ağlıyordun sesiz acıların yakmış her semtini
Ağlamaklı bir anlatış vardı dilinde
Sessiz utangaç gelin gibi süzülmüş titriyordun
Hani anlatmak isterde anlatamazya içindeki acıları
Diline gelir gider bağırmak istersinya
Anlatamazsın içindeki fırtınayı
Sızlanıyordu her yanın
Yeter çektirdiklerin yeter der gibi
Çatlatıp üzerindeki korku kabuğunu
Elerin göge çıkıp yüreğin hırçınlaşıp
Bırakın dert çektirmeyi der gibi
Zincirleri kırıp ufuktaki bulutları dağıtıp
Karanlıkları silip güneşin kanadından tutup
Benimde hakkım huzuru bulmak der gibi
Ah Akara güzel şehrim adına hüzünlü şehir dediğim
Ne de haklıymışım hüzün koymakla ismini
Yükseklerden bakınca daha iyi anladım
Kara bulutlar sarmış üzerini
Anlamıyor seni hiç kimse
Dalmış insanlar geçim derdine
Kimi eğlence peşinde
Kimi umursamaz kendince
Elinden tutacak yokmu güzel şehrim
Başşehrim güzel gelinim
Çankaya umursamaz bir edada
Aydınlık evler karanlık içinde
Yeni mahalle eski elbise içinde
Dikmen boynu bükük indirmiş başını
Güneş evlerde güneş çoktan terk etmiş seni
Batıkent yitirmiş yönünü
Ulus kendi halinde
Her semtin başka dert içinde
Umudumuzu yitirmeyelim has Ankaram
Şehirlerin başı komutanı
Birgün seninde benimde sevdiği tutar elinden
Anlarlar gerçek değerimizi
Bir gün olur güleriz
Bulutlar gider
Doğar güneşimiz
Üzülme
Karanlık gece kararıp kalmaz
Her karanlığın bir gündüzü
Her derdin bir çaresi
Her kötülüğün bir sonu
Umut ışıkları her zaman vardır
Bak bak işte geliyor sanki
Uzat elini güzel ANKARA
MAVİ GÖZYAŞLARI
21 ŞUBAT 2010