Sevdanın,
"O" özlenilen şahikası:
Sıcacık sevgin,
Ruhunun o çılgın anının,
Susuzluğunda,
Arzularınla kamçılanmış o rüyasını,
Tasavvur ve düşler ininde öteki yakasında,
İster durur kasırgasının tat arzularının,
İsteklerini patlatıvermeyi apansızın.

Gerçek bir sevgililer gününde gonca gülünün...

Nefeslerin buharlarlaşıp yükselişinde,
O bir anda, tek saniyede,
Sevgilinin ve günlerinin yokluğuyla,
Bir kör karamsarlığın kötü varlığıyla,
Bir çift şimşek göz hızla çakıverir,
Kayar ve düşer yüreklerden içeriye,
Keskin bir bıçak gibi kesiverir,
Çokta saplanır en derinlerine,
Göğüslerden aşağıya doğru süzülür,
Ilık ılık içlere tüm şehvetiyle akıverir,
Sarsıntıların saran cehennemi yangınında,
Eller ve bacaklar çaresizlikte kilitleniverir,
Beynin o uyuşuk ölü olduğu anda.
An işte! Bu o andır.
Bir çift şimşekler çakıveren o bakıştır,
Yakıp kavuran, son süratle,
Sevgilinin ve gününün doğuşudur bu ruhlarda,
Kalbimizde açan o demet demet gonca gülleridir,
Umutlarımızın yeşerip, yükseldiği doruklarda,

O bir tek aşk anı zamanla:

Bir tek saniyede,
Kötü bir günün, kara çehresiyle karşımıza,
Tekrar çıkıverir, cahilce sevenlerin hayatına,
O katran renkli, rezil cübbesiyle.
O bir anlık, tek saniye:
Gurur denilen cadıyla, giriverir araya,
Gönül tezatlarının inatcı kesişmesinde,
Kalıverir kalpler esir, onun diktatörlüğünde,
Çokça canlar yanar o şimşek gözlerde,
Nice nice canlar yine kopup kopup düşüverirler,
Anında yerlere, ayakaltına çöküverirler,
Kül olur, toz olur etrafa dağılırlar,
gönlülerinin o küskün ve inatçı cahilliğinde.
Duygusunun o coşkulu sevgi seline:
Bağlanıp, güvenle kaptıramazlar kendilerini,
Salıverilir o bir anda, zifiri karanlıklara,
Düşman dağların düşlerinin de, çok ötelerine,
Sevgi güllerinin ve günlerinin de uzaklarına,
Kalınır bir anda çok çok gerilerinde,
Bu kahrolası kısır, hain döngüde,
Bir bir aşklar, masalları ile yok olur kururlar.

O bir anlık düşüncesizlik boşluğunda...

Böylesi bir berbat sevgililer gününde:
Binlercesi kımıldar, tekrar tekrar yeniden yeşeriverir,
Tüm sevenler, tek tek yakarlar,
O anda tüm "AŞK” meşalelerini tüm "SEVİLERİ" ile
Koşuşurlar, elleri sımsıcak avuçlarında,
Gözleri kor alev, nar olurlar göz bebeklerinin içine,
Mest olup sığınırlar,
Sevginin, bu muhteşem aşklarının cennetinde,
Kalpleri: tüm sevi gülleriyle bir birde,
Goncalarını açarlar o şimşek çakan gözlerde,
Mutluluğu doğurur, büyütür ve yaşatırlar,
Sarmaş dolaş, can yürekleri ile,
Gönül aşklarının o çakırkeyif sarhoşluğunun içinde...


(14.02.2010)AZAP...