1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2256
Okunma

Bir aşka tutuşup, yandım , İlahi dermana geldim “
Boş hayal, ümitle gezdim, sonunda Kur’ana geldim
Yenilmez bir pehlivandım, el pençe divana geldim
Çiçeklerden polen aldım, bal için kovana geldim
Yıllardır dağ, taşlardayım, şimdi düz ovana geldim
Çok zorluklar çektim amma, şükür bu imkana geldim
Kaçtım rahmet kapısından, döndüm el amana geldim
Adı gönlümden silinmez, atamadım yâr içimde
Vermem o yârin adını, edep, haya, ar içimde
Yaşadıkça umman oldum, çok bilinmez sır içimde
Vurdum vurdum yine çıkmaz, nefis, şeytan kir içimde
Al baltanı gel İbrahim, bu putları kır içimde
Yârin hasreti bitirdi, hiç sönmeyen nâr içimde
Sevgiyi paraya satan, böyle bir zamana geldim
Vardım dostun dergahına, aman ağlama gül dedi
Bana dikenler içinde, hiç solmayan bir gül dedi
Gönlünü aç ol Rahmana, bitsin yürekte fel dedi
İlim, hakikat kaynağı, oku! İlahın bil dedi
Sakın mala tamah etme, fitne, fesadı sil dedi
Vatan, namus kutsal oğul, hiç çekinmeden öl dedi
Ban de başı, canı aldım, korkmadan meydana geldim
Erdinç Hoca halin yazdı, bu baharımı kış etme
Ey şahların şahı Mevla’m, gel yüreğimi taş etme
Gurur, kibire kaptırıp, amelini bomboş etme
Hayata umutla bakan, bu gözlerimi yaş etme
Bir lokma ekmeğim olsun, onu da haram aş etme
Şeytana uydurup Ya Rab, günahlarımı faş etme
Günahlara tövbe ettim, sen yüce Yezdan’a geldim