1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
2533
Okunma
CAHİT KÜÇÜK MÜCAHİT
Kaçak bir mücahit, öz yurdunda garip, gezgin
Saçlar kızıllığında, yine yardan sürgün mevsimin
Bu kaçıncı kürek, çat ayaz Sibirya ikliminin
Pranga bilekte ateş, iman yürekte derin ve serin…
La İlahe İllallah derken Şamil ezandan
Uyandı küçük Cahit derin uykudan
Taçlanan kar suyu kirli sakallarda
Yoktu seccadesi, kanattı alnını kayalarda
Umut veriyordu uçan kartallar afakta
Unuttu Albina’yı yer yoktu ona bu aşkta…
La İlahe İllallah derken Şamil ezandan
Uyandı küçük Cahit derin uykudan
Adige demişlerdi nazlı Kafkas boylarında
Kardelen yoktu açacak al, ak kanlı topraklarda
İnler Grozni “Boz Ayı” pençesi altında
Sıktı dişlerini, yutkundu gelen kanı kar altında
La İlahe İllallah derken Şamil ezandan
Uyandı küçük Cahit derin uykudan
Ey öksüz kartal! Sırası sende Dağıstan serdar-ı ekremin
Yürek yürek geliyor baş ucunda ölmeye yarenlerin
Güzeldir kar altında ölmek yanındaysa sevdiklerin
İnlet mavideki kızıl kubbeyi hani, nerede tekbirlerin
La İlahe İllallah derken Şamil ezandan
Uyandı küçük Cahit derin uykudan
Utandım Abdülazimov’un Moskof’a tesliminde
Ağladı göz yaşı kirpikte, kızılcık yuttu ciğer ta içte
Senin emanetindi yorgun mücahitler Türkiye’de
Yazık Fatih’in nesline, ar kalmamış emanete ihanette
La İlahe İllallah derken Şamil ezandan
Uyandı küçük Cahit derin uykudan
İnledi Dağıstan, Çeçenistan dilde Yasin elde Kuran
Gazel düşmüş sürgündeki tutsak gönül bağından
Dar geldi olsa da içinde Kabe-i Şerif Arabistan
Medine’de yumdu gözlerini takdir-i ilahi Mevla’dan
La İlahe İllallah derken BİLAL ezandan
Uyandı cümle MÜCAHİT derin uykudan…
Celalettin GÜNEŞDOĞDU
5.0
100% (1)