BİN DÖRDÜNCÜ ŞUBAT

Yalnız on dört şubata sığdırılmaz asırlar,
Günler yüzeli saat, aylar yüz gün olmalı.
Gözlerinden gönlüme baharı sunan sırlar,
Sevdayı bestelerken günler düğün olmalı.

Ellerinin sıcağı ellerimi milyon yıl,
Isıtarak sıkarken sevgime can katmalı.
Her sarılma yüz sene, her öpücük beş on yıl,
Sürerek ömrümüzü ebede uzatmalı.

Dünyayı değişmenin zamanı geldiğinde,
Aynı tabut içinde taşısınlar yan yana.
Yaratan ikimizi huzurda bulduğunda,
Huri filan istemem, bakışın yeter bana,
Orda devam edelim gönlümün sevdasına.

Mehmet Nacar
------------------------------------------------------------------------------



Çok güzel ve doğru söylemişsiniz Mehmet bey, gerçek sevgiler öyle günlere, aylara sığdırılamaz. Segiler aşklar gerçekse, belli düzeyi tuturmuşlarsa ölünceye kadar sıcaklığını ve tavını korur, canlılıklarını sürdürürler. Sevgiye, sevgiliyi anıp kutsamaya asla sınır getirilip, öyle bir güne beş güne indirgenemez.
Sevgililer günü, diye ilan edilip gün belirlenmesi de maalesef Ticarete dökülmüş, ve bir rant olayı yaratılmıştır.
Ama nedirki, biz Kapitalist bir sistemin çarkları arasında dönmek zorunda bırakılmışız. Bu nedenle, bu süreçte yapılan tüketim ve harcama çılgınlığını kınamıyoruz ama, çok gerekli bir toplumsal gereksinimde saymıyoruz.
Arkasından anneler günü, daha sonra da babalar günü.
İnsanın insanı sevmesi her gün, her an ve saat söz konusudur.

Ben şiirinizi düzeyli ve sürekli sevgilere adanmış, 'sevgi, aşk, sevmek' mantığı ve amacı içinde düşünülüp yazılmış çok güzel dizeler olarak beğeniyle okudum. Gerçek sevgi şiiri tadını aldım. Son derece içtenlikli ve duygu yüklüydü.
İçtenlikle kutluyor, tam puanla tebrik ve taktirlerimi sunuyorum. Serlam ve esenlik dileklerimle.
Kemal Polat