Beni benden aldı bu zalim gurbet
Kalanı elimde tutmak isterim.
Bir lokma ekmeği bulurum elbet
Bıraktığım köyüme dönmek isterim.

Bin türlü sıkıntı çembere aldı
Sanırım gülmek mahşere kaldı
Kargaşa gürültü beni de yordu
Suyunun sesini duymak isterim.

Aklıma koydum tarla sürmeyi
Özledim sorma tohum ekmeyi
Nasırlı ellerle ona bakmayı
Kendi mahsülümü almak isterim.

Eskisi gibi yollara baksın
Sesimi duyup ta camına çıksın
Baharla birlikte çiçekler açsın
Koparıpta yara sunmak isterim.

Kendinden emin takmaz şahını
Renkli yaşantıların çekmez ahını
Korumuş şeytandan güzel ruhunu
tertemiz aşkını tatmak isterim.

Gizlice koşup bahçeye gelse
Aşkıma karşı bir umut verse
Utangaç bakışla yüzüme gülse
Pamuk ellerinden tutmak isterim.

Hünerli ellerden yemenin süsü
O anı düşler tutarım yası
Sesine karışır kuşların sesi
Yarin türküsünü duymak isterim.

Bu nasıl yaşam çile içinde
yaşımı unuttum bilmem kaçında
beladan uzak huzur içinde
Sevgimle baş başa kalmak isterim.

Hayal aleminde kalmışım haya
Gözlerim daldı mehtapta aya
Çırpınan kalbime başını daya
Canım deyip sım sıkı sarmak isterim.

Beyhude geçen ömrüme yanıp
Ilgıt ılgıt esen rüzgarı duyup
Akşamın sessizliğine başımı koyup
Kurbağa sesiyle uyumak isterim.

Daima şükrümü sunarım O’na
Nedense bir hal oldu bana
Yolumu bitirip gelmişsem sona
Köyümün bağrında ölmek isterim.

Suskunyolcu