1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1075
Okunma
Kışın son fırtınası değil şüphesiz
Islık saçaklarda geçişin derdinde
Karanlıkta izlemeğe çıktım
Yıldızlar selamladı özgürce
Çok hırçınlaşmış izlediğim kadar
Öfkesi yıldızları ayı titretiyor
Kime sitem ediyor diye düşündüm
Acaba bir telaş mı var Başkentte
Denizlerimiz mi azdırdı rüzgarın
Dinecek öfkesini acaba
Başka gölgeler, gölgeler Anadolu’m da
Dolaşıyor mu siren sesi verircesine
Çok zemheriler görür daha vatanımın
Yoksullaşan üretken yürekleri
Çok kasırgaları göğüsledi
Söylenen yalanları sineye çize, çize
Kaç gün oldu Başkent buzlu ayazda
Yarı açık aç haklı hak aranıyor
Arıyor insanlarımız
Fırtınanın insafı yoktur olamaz
Sizin vicdanınıza n’ oldu
Düştü mü? İnsanlık yerlere
Mührü bize verdiler diye
“Mühür kimdeyse Süleyman odur”
Ama gün olur fırtınalar
Kasırgalar tufanlar
Katar önüne haksızlıkları
Çarpar yüzünüze
Ülkemiz altmış yıldır
Çok fırtınalar da üşütüldü donarak
Kasırgalar tufanlar gibi ayni yönden acımasız
Esti eşti ezdi ne verdi bizlere
Onurlu ay yıldızın pırıltılarını
Aşkın kızarmış kızıl renginde
Seyrede, seyrede yüceldik mi?
Hep duraladık Ata’ mızın izinde
Hep oyaladık sönük yıldız öğüncüyle
Hep perde çektik halkımızın gözüne
Bu yol değişmeli sabır zinciri takarak
Ve saf değiştirip kırarak
Üretmeyen topraklar üretmeli kazarak
İşsizlik olmamalıdır zenginlik şahlanarak
Çıkıncaya dek uygarlığın yüce düzüne
Yoksul işsiz avutmak kolaydır çalarsın balı
Çocukları için kanayan Anadolulu anaları
Ve dul kalanların yüreklerinde onurları
Birkaç günlüğüne dağıtırsın yok paraları
Bir kez de onlar için gıdıklayınız yasaları
Izgara yapmasınlar yüreklerinin közlerinde
3 Şubat 20010
Mehmet Paşakahyaoğlu
5.0
100% (1)