Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
kocakurtsoylum
kocakurtsoylum

VARSAĞIN-1

Yorum

VARSAĞIN-1

( 9 kişi )

17

Yorum

1

Beğeni

5,0

Puan

1915

Okunma

VARSAĞIN-1

Yaşar Fethi’ye’den Maraş’a kadar,
Toros’ un üstünde köyü Varsağın,
İkram sahibidir tüm ikram eder,
İçişi, ırgatı, beyi varsağın.

Kime selam versen kapı açılır,
Gülen yüzden gülücükler saçılır,
Kuru-yavan taam yenir içilir,
Beyaz köpüklüdür suyu varsağın

Çoğunun haramı bilmez kursağı,
Libası yok yırtık gezer dirseği,
Birkaç dörtlük anlatamaz Varsağı.
Ta Oğuzdan gelir soyu Varsağın

Keçileri besler, besler koyunu
Beraber kardeşçe oynar oyunu,
Tümden davet olur şehrin köyün,
Başkadır düğünü toyu Varsağın

Dalavere bilmez, dubara bilmez
Düşmanı da ölse sevinip gülmez,
Üç adım varana bir adım gelmez,
Daima açıktır oyu Varsağın.

Dili hatırlatır adeta balı,
Nefret eder, sevmez yiyeni yal’ı,
Hepsi fidan gibi hepsi çam dalı,
Bir serviye benzer boyu Varsağın

Varsak diye gezer hiç şişman olmaz,
Kendisinden başka düşmanı olmaz,
Candan sever, bundan pişmanı olmaz
Adeta melektir huyu Varsağın..

Yola meyve diker, der buna hayrat,
Çabuk büyütmeye eder çok gayret,
Ondaki çabayı uzaktan seyret,
Bir başka niyazı, uy’u Varsağın

Oğuzsoylum mübalağasız sözlerim,
Elli yıldır böyle görür gözlerim,
Uzaklaşıversem hemen özlerim,
Tüter gözlerimde köyü Varsağın

16.01.2010.
OĞUZSOYLUM

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (9)

5.0

100% (9)

Varsağın-1 Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Varsağın-1 şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
VARSAĞIN-1 şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
balam
balam, @balam
1.2.2010 14:11:47
5 puan verdi
Selamlar ustadım ellerinize sağlık...
neneh.
neneh., @neneh-
1.2.2010 14:02:30
Anlam dolu muhteşem dizeler.Var olunuz Koca Yürekli Üstadım.Saygılarımla.
HakanKurtaran
HakanKurtaran, @hakankurtaran
1.2.2010 08:51:55
5 puan verdi
Vatanı sizin satırlarınıozdan izlemek başka bir tattı .
Yürekten Tebrikler...
Saygılarımla ...
RUMUZ4300
RUMUZ4300, @rumuz4300
1.2.2010 08:38:18
5 puan verdi
Oğuzsoylum mübalağasız sözlerim,
Elli yıldır böyle görür gözlerim,
Uzaklaşıversem hemen özlerim,
Tüter gözlerimde köyü Varsağın
YÜREĞİNE SAĞLIK USTAM.YİNE HARİKAYDI.KALEMİN VE DUYGULARIN DAİM OLSUN.SEVGİ SAYGI VE SELAMLARIMLA...RUMUZ4300
haşim kalender
haşim kalender, @hasimkalender
1.2.2010 01:05:58
İlla vatan diyorum üstad dilinize yüreğinize sağlık kaleminiz daim olsun

ismail hakkı bagdat
ismail hakkı bagdat, @ismailhakkibagdat
31.1.2010 22:49:54
Üsdat sana gıpta ettim .ne güzel varsakla gurur duyuyosun.KUTLARIM YÜREĞİNİ. BEN MAAALESEF.ALLAH BİZİ KURTARMIŞ.
SELAMLARIMLA KAL.
zaralıeren
zaralıeren, @zaralieren
31.1.2010 22:34:22
5 puan verdi
Varsak diye gezer hiç şişman olmaz,
Kendisinden başka düşmanı olmaz,
Candan sever, bundan pişmanı olmaz
Adeta melektir huyu Varsağın..

yurdumun o nadide yerlerine selam olsun

saygılarımla
DALLI MUSTAFA
DALLI MUSTAFA, @dallimustafa
31.1.2010 21:47:36
BENİM SILAM; GÖZE GELDİ; SÖZE GELDİ…

Hey yârenler; kalemim geldi aşka;
Bir dinleyin; bizim eller bam-başka...
Gördüklerim... Sayabilseydim keşke...

Kalemde mürekkep tükenir; yetmez...
Biter ömür; sözlerin ardı bitmez...

Gözün açan; yatırırlar beşiğe;
Yıl dolmadan apıldarlar eşiğe..
Ertesi yıl, eli tahta kaşığa;

Uzanır; eklenir sayı kazana...
“Kazanmak”la başlar söz; kız-kızana...

Ocak başı üstünde bakır kaplar;
Kalaycı bir yılda uğrar; kap toplar..
Avluda, bahçede oğlaklar hoplar;

Yürümeyi bilen oğlak güderdi,
Yedeğinde; at, eşeği yederdi...

Sabah, derin uykusundan uyanan;
Üstün giyip; darabaya dayanan;
Doğan günün boyasıyla boyanan;

Testi elde; pınar yolun tutardı;
Testisin kor; su sırasın kapardı...

Konu-komşu çamaşıra konardı.
Halı, kilim, musluklarda yunardı..
Köyüm içi, adım başı pınardı;

Hayal oldu gitti, pınar başları;
İzler silindi; kalmadı taşları…

Sünnet bayrağını; enişte çeker;
“Veysel-Kârânî’yi”; inişte çeker;
“Dostu-Yârânî’yi”; genişte çeker..

Önde bayrak; dost-u yâran arkada;
Dolaşır; mutlak uğrarlar; parka da..

“Bak! Bak; tavanda sıçan var” der-demez;
Çocuk nasıl kesildiğin fark etmez..
Sünnetçi Ali bu; akıldan gitmez;

Şıptak kanı keserdi döktüğü toz..
Tozun sırrın göremedi hiçbir göz...

Her gün odun istenirdi okula;
“İnce mi, kalın mı? ” diye bakıla..
Unuturduk; bazen gelmez akıla;

Tuttururlar tekrar evin yolunu,
İnceyle, değiştirirler kalını...

Önlüğümüzün adıydı: karaca..
İlk okul beşte başladık oruca..
Öğrenci var; on dördünden irice;

“Yasak! ! ” derler; biz orucu seçerdik...
Oruç için okuldan da kaçardık...

Kirman elde; ebe yünü eğirir,
Sağım vakti; inek, damda böğürür,
Çam teknede aba hamur yoğurur…

Ne hoş idi kara fırın ekmeği,
Ocak başta pişen çömlek yemeği…

Zemheride kar, fırtına azardı..
Anam, delik çorapları gözerdi;
Delikler çok; gözemekten bezerdi…

Yün çorabı giyen ayak üşümez…
Naylon çorap çıktı; yüzler ışımaz…

Sele idi, bağ bozandı, sepetti;
Kâh yılgından, kâh fındıktan üretti;
Dudu Hasan Dayı, ömrün tüketti;

Öre-öre ağız bağın bağlardı,
Muhabbeti; paslı yürek yağlardı…

Yük ağmasın; sıkar idik kolanı.
Dağ aşağı, gerer idik palanı,
Örükleyip; engellerdik talanı.(!)

Dağın-bağın kahrın çekti eşekler…
Günah artırmada; tekti eşekler..(!)

Köfeyi; beygire, sarmak için biz:
Tille alırız; koyarız alta, diz;
Urganı; çatmaya dolar; çekeriz…

Günü geldi; güç; yüklere, yetmedi…
Çekilenler; hiç aklımdan gitmedi…

Bağ bozanla; güzün, bağlar bozardık..
Şarpanaya üzüm koyup; ezerdik..
Pekmez toprağıyla, şıra süzerdik..

Kış azığı: küpte; pekmez-bulama..
Bulamayı; şimdi, gel de; bulama…

Döner dolap; suyla dolar yalaklar;
Çok dolunca, deşilirdi yolaklar;
Dolapçı, dolabı, anda salaklar…

Hasret kaldık; iniltiler kesildi…
Dolap nesli; ne de yarân nesildi…

Güz gelince; ayvasıyla, narı var.
Kış ortası; gün açımlık karı var..
Ocak başlarda; ateşin harı var..

Pınarbaşı’nda kayardık kızağı;
Pek çokları, bulamazdı kazağı…

Sabah sofrasında; tarhana aşı;
Karın doyurmada; bulunmaz eşi..
Tarhanasız, bitmez; garibin kışı…

Bir sahana; dokuz kaşık sallardık;
Biber salçasıyla; rengin allardık..

Yağlık için; haşhaş, susam ekerler;
Yağcıların yağhanede çekerler..
Kandillerde; bebe yağı yakarlar;

Ne, yağcılar kaldı; ne de, o yağlar;
Anar durur, tadını bilen sağlar..

Ramazanda; top atardı korucu..
Topla beraber; açardık orucu..
“Bu ayda ölene gelmez sorucu”;

Derdi; müezzinlerimiz; câmide;
Azı kaldı; çoğu şimdi, fânide…

Korcu Kadir, bir de; Tayırdak Ahmet;
Hakkın verirler davulun; yok, töhmet..
Rahmetli oldular; eylesin rahmet;

Rahmân, onlara ki; gündüz, korurlar;
Ziyankârı; dağda-bağda bulurlar..

İftar açardık caminin avluda.
Şeker verirler; giderdik mevlide.
Dede-baba; ardı sıra, oğlu da..

Minareye çıkar kandil asardık..
Uzun günler, ne de yaman susardık..

Ahmet, Üsen Bakkal; sergi açardı..
Bayram gelir; millet, urba seçerdi.
Terziler; durmadan, pantul biçerdi..

Takım elbisenin, şapkası vardı;
Şapkasız gezeni; köylü, kovardı..(!)

Bayramımız; bayram idi, çoklukta…
Bölüşmenin tadı vardı; yoklukta…
El öper; harçlık alırdık kıtlıkta..

Günlere böler; gezerdik akraba..
Bayramın, son günün adı; “Hatçaba.”(!)

Bayramlarda, büyük eli öpülür..
El öpen ellere, harçlık dökülür..
Dargınlıklar, yüreklerden sökülür..

Çocuk gönlü; beş kuruşa gülerdi..
Gücü yetse; beş kuruşu bölerdi.(!)

Bakkal Dede, beş kuruşları görür;
“Ceviz kapçığı doldurmaz” der; yürür;
Bir tek lokum; ya da, bir şeker verir…

Çocukluk ya; bir lokuma değerdi;
Bir lokum tat; ne bulunmaz değerdi…

Birinci gün; ikindiyi kıldıkta;
Bayram eder, mevtamız; mezarlıkta;
Zengin-fakir, büyük-küçük birlikte;

Dinleriz Yâsini; İhlâs okuruz;
Mezardan mezara mekik dokuruz…

Lafçı Ahmet Dayı; okurdu ezân;
Duyunca, ne mümkün; yatağa uzan..
Dinleyen; namaza gösterir; özen…

Denizli horozu gibi şakardı;
Seher vakti; köy; camiye akardı…

Başlar ezân; yorgan, üstten atardık;
Abtest alıp; câmi yolun tutardık;
Birlikte, kapı dibinde biterdik…

Uzuun-uzun okunurdu ezânlar;
Hasret kaldık; yâda düştü, hazânlar…

Sabah câmisinden çıkan; kahveye;
Varır, kurulurdu; tahta peykeye..
Masa bulamazdı; kalan, arkaya…

Kahveci; şafakla, fırlar; uçardı;
Sabah ezânıyla, kahve acardı..

“Alpat muhabbeti” derler; yapardık;
Muhabbetten nice hisse kapardık;
Helâl sözden, ara-sıra sapardık..(!)

Gelsin çaylar; posta-posta; masaya;
Çay parası; selam versin kasaya...!

Cuma salâsı verilir-verilmez,
Tarlada, bağda, bahçede durulmaz;
Yoksa; namaza vaktinde varılmaz…

Namaz vakti, kahvelerde durulmaz! !
Kahveci, câmide; kahve sorulmaz..!

Kahveye; oyun kâğıdı koyulmaz.!
Kumar masasında; ahbap soyulmaz.!
Aile sağlam; temeli oyulmaz! ! ..

Açıldıkta; koyan, koymuş kuralı;
Çatlak seslere; olunmaz; oralı..(!)

Dallı Dayı’nın kantarı; terâzi;
Milim tartar; yoktur hiç-bir arazı;
Kırk yıl çekti; görülmedi marazı;

Kim bilir, nerdedir şimdi? Bilinmez;
Köy Halinde bıraktı iz; silinmez…

Tilkiler; “Çalcıbayır’da”; pavuklar..(!)
Tüneklerde, gıraklıyor tavuklar…
Sansar için; kapanlanır, kovuklar..

Ne tavuklar kaldı, ne de tünekler;
Sansar, tilki; uzaklarda pinekler..(!)

Sığırların, salım yeriydi kıraç.
Koca Yaşar; ne mazlım bir sığırtmaç.
Son demlerde, çıkamaz oldu yamaç..

Her yaz mevsim; göçer sığır Mahal’a..
Mihal’mış; Mahal demişler Mihal’a.

Guruplarla, gece, ders çalışırdık;
Sıra-sıra evleri dolaşırdık.
Karanlık sokaklara alışırdık.

Gelir çaylar; yalnızca iki bardak;
Verilmezdi; istesen, eki bardak.(!)

Zenginin evinde yanan; löküstü..
Beş numara gaz lambası; lüküstü..!
Cereyan lafı; duvarda akisti..

Sokak lambaları yandı, gelince;
Yetmişlerdi; boğdu bizi sevince…

Soba yanında oturan yanardı;
Cam kenarında soğuktan donardı;
Ortada kalanlar, derse kanardı..

Yeniler, ne bilsin böyle halleri;
Yanmak-donmak yok; hamd etsin dilleri

Kıraç Dutluğu’na, yayılır çerçi.
Çerçiden görülür evlerin harcı.
Zeldari kakıyla ödenir borcu! ..

Hayâlimde, silik izleri kaldı;
Şimdi, yerlerini bakkallar aldı..

Bezirgan Dayımız vardı; Gedizli;
Beygiriyle, köy-köy gezerdi; hızlı;
Nazilli, kaşmir satardı; pek nazlı..

Parası olmayan aldı; veresi;
Gelmedi; defterde kaldı gerisi..(!)

İnek güderken, tutardı; bikelek.. (böğelek)
Nefes yetişmez; kalırdık; bakalak.(bakarak)
Köyün yolunu tutardık; akalak..(akarak)

Ne inek var; ne de ahır kapısı;
Oda oldu; say ki, hemen-hepisi…

Harmanda; öküz ağzında bağ olmaz..
Harman yerimiz, düzdedir; dağ olmaz..
Sabah çiyinde sürmesi, yeğ olmaz…

Gün ortası dönmek gerek; harmanda;
Dil kurumsar; derman bulur ayranda…

Beygire, tebelleş olunca geven;
Kayış atar; çarktan çıkardı düven..
Ağzı bozuklardı; “çarkına” söven…!

Kalmadı; göçünce, at ve öküzler;
Küfür sözü; duyan; yolda tökezler.(!)

Kosa ile; biçerdik, yonca otu;
Deste yaptık; sardık Emmi’nin atı..
Semer; vurmuş bele; keçesi katı..

Semerci Dayı da; kayboldu, gitti..
Semerlenmiş atların, çağı bitti…

Hayatta, olmadı; evde beşiği;
“Kançolos İsmel” derlerdi; eşeği;
Anırır dururdu; yoldan aşağı;

“Çukurharmanlar’da” izi kalmadı;
Göçüp gittiler; yerleri dolmadı…

İmnes Dayı; doru atın süslerdi;
Tüfek atar; gittiğini seslerdi;
Söğüt, Yörük Bayramına yaslardı…

Döner akşam; öttürürdü kavalı;
Önce; içli, sonra; oyun havalı..(!)

İki imam, iki korcu, bir muhtar;
Biri hatıp, biri sucu; bir karar;
Maaşların; köy sandıktan alırlar;

Kimi madde, kimi mânâ korurlar;
Gereğini; arar,sorar, bulurlar…

Alefendi imiş; umum kâtıbı;
Hatıp Hoca; Cuma, hutbe hatıbı;
Koca câmi; haftalık, muhatabı;

Hutbelerin, deste yapmış; “Bende”dir…
Umulur; Berzah alemde handedir…

Köyün tellalıydı; nâmı: “Kavallı”;
Haraç-mezat mal satar; sözü; ballı..
Yokuş çıkar iken; dinlenir; belli;

Depodan bağırır; “Bükler” duyardı;
İner; “Salaklar Bayır’a” kayardı…

Çift Motorla; Koca Motor çalışır;
İki yerin suyu; anda, çelişir..
Fazla gelen suyu, komşu bölüşür..

Elde kürek; arkçı, arktan ayrılmaz…
Sıra geçen yer sahibi, kayrılmaz…

Yirik Geverinden, tutardık suyu;
Gece ortası; giderdik, ark boyu…
Gündüzünde; mümkün-mola, ki; uyu…

Çay Suyu’nda; nice, geçti geceler;
Çilemizi; anlatamaz heceler…

Hem beylerce; hem, razaki üzümü;
Kışta olur, yazda olur kazımı..
Kalemime hüzün verir yazımı:

Yıllar oldu; görmeyeli tımarı;
Tımar yoksa; şamal, nasıl şımarı? ..

Kazma-çepin; akşama dek kazınca:
Deli-kanlı idik; kanlar; azınca:
Haz almaya; gençlik çağı hazınca;

Onca yolu, dört nal tarzı koşardık;
Tepelerden; rüzgâr gibi aşardık…

Biz koşardık; yaşlı derdi: “Gençlik vaa;
Şu gençliğin kıymatını bilin haa.”
Konuşurduk: “Bu yaşlılar; ne der yaa? ”

Aynı şeyi söylüyoruz şimdi, biz:
“Gelmez gençlik; kıymatını biliniz! ! ”

Sungucuydu; Ekşilerin Gössenge.(Gülsüm Yenge)
Gelinin, kınasın tutar; çift yenge..
Gelinlikler, çitariydi; renk-renge..

Soldu renkler; kala-kaldık beyaza…
Soğudu gönüller; döndük ayaza…

Damat salınır; patlardı; tüfekler;
Kavlı tabanca atardı; ufaklar;
Sağdıç; damada, açardı; ufuklar:

“Mutlu olun; bir yastıkta kocayın;
Gönül ateşi; tüttürür bacayın..”

Gönüller, bir idi; samanlık; seyran..
Sofrayı, şen eder; çorbayla, ayran..
Evin erkeğine; hanımı, hayran..

En büyük zenginlik idi; kanaat..
Şimdilerde; bulması, zor zenaat.(!)

Yastıklar; çiftlendi şimdi; hânede;
Başlar; yan-yana gelmiyor; tânede..
Ayrı hesaplar; bitmez; vîrânede..!

Araları; aralıyor, paralar…
Yaraları; paralıyor, paralar! ! ..

Yazma-örtme; kadınımız, örtüsü;
Altta şalvar; olur; ahlak tartısı;
Dört buçuk metreden olur; ortası..

Kara şalvar-beyaz örtmeli yıllar;
Kadınlar; erkeğe; açardı yollar..

Allı-güllü şalvar; çıktı-çıkalı;
İnce örtme; saç; görünür; tokalı..
Kadın yolda; erkeğe; yol, tıkalı..

Sorgu meleği gelmeden; ayalar..
İnandık: “îmandan gelir; hayâlar.”

Gâşak soğandır; irinin, ufağı;
Para etti mi; attırır şafağı..
Paralanan; hacca atar kapağı..

Beller; çıkartırdık; ak-pak soyardık;
Demet bağlar; demetleri sayardık..

Yöremizde; en çok olur hacısı;
Uzun yoldan; döndüremez, acısı..
Selâm gönderir Nebî’ye; bacısı..

Dilden-dile: İhrâm, tavâf, Arafât;
Yola, hazırlık başladı; yok rahat..

Yukarı Kahve önünden kalkarlar;
Kul hakkını üstlerinden silkerler;
“Solmuş domatesler” gibi bılkarlar..(!)

Hayalde; Kâbe’nin ateşi yanar..
Diller; fâsılasız; Rasûl’ü anar..

Hacılar; karşılanır; “Köy Yeri”nde;
Bilinmiyor başlangıcı; Derinde..
Üşenilmez; yazda, kışın, karında;

Tekbirlerle; eve teslim; hacılar..
Her teslimde; duâ eder hocalar..

Seyyit Yahya, Pir Nûri ve Pir Hasan,
Hacı Hasan efendi; kılmış hasen..
Dedeler, erenlerle; tamdır desen;

Mânevî bekçileridir köyümün,
Harcında; suları vardır; huyumun

Derinine insem sözün; Çıkamam.! !
Oluştum ben; toprağından; Kopamam! ! ..
Sakarya’m akmazsa; ben de akamam..! !

Söz keselim; dinleyenler bıkmasın;
Tadı kaçıp; tadımızdan çıkmasın…

Mâzîyi anarken; yaram; yarıldı…
Kelam bitti; son menzile varıldı! ! ..
Dallı Mustafa’nın; harcı karıldı;

Usta bizden, çırak bizden, harç bizden…
Suyun içtik; “Su’ya hizmet; borç bizden…
UNALAN
UNALAN, @unalan
31.1.2010 21:34:39
5 puan verdi
Değerli Üstad güzel bir yörenin can insanlarından söz etmişsin harika dizelerinde, tüm Anadolu halkımız böyle değilmidir değerli şairim, Misafir başımızın tacıdır, kanımızda var bu bizim bakmayın şimdilerde şehir hayatlarımızda karşı komşumuzu bile tanımadığımız gerçeğine, her şeyimizde olduğu gibi malesef bu konuda da yozlaşmaya başladık, temennimiz yine güzeli dostluğu, komşuluğu, misafirperverilği yakalamak, dizeleriniz bize ışık olsun..Saygılar yazan yüreğe..
kaderimol
kaderimol, @kaderimol
31.1.2010 21:34:00
5 puan verdi

Soyu asil olanın ahlakı edebide asildir dost
Asil soyun hep var olsun inşalalh
kutlarım yüreğine sağlık
gazi öğretmen cemal ünlü
gazi öğretmen cemal ünlü, @gaziogretmencemalunlu
31.1.2010 21:24:22
5 puan verdi
Koca kurtsoylum bizim soyumuzda varsaktır öyle güzel anlatmışınki varsaklar yiğit varsaklar sözün eridir yüreğine sağlık allahın selamı üzerinize olsun
kova270167
kova270167, @kova270167
31.1.2010 21:02:36
tebrikler usta, yine anlamını bulmuş kelimeler.saygılar.
Kahraman VARDI
Kahraman VARDI, @kahramanvardi
31.1.2010 20:42:44
Oğuzsoylum mübalağasız sözlerim,
Elli yıldır böyle görür gözlerim,
Uzaklaşıversem hemen özlerim,
Tüter gözlerimde köyü Varsağın

Ağzınızdan bal damlıyor kutlarım yüreğiniz hep böyle güzelliklere coşsun.Selamlar
ramazan.efe
ramazan.efe, @ramazan-efe
31.1.2010 20:27:27
recep hocam beğeniyle okudum
sağlıcakla kalın
ŞairAcemi
ŞairAcemi, @sairacemi
31.1.2010 20:04:19
Emeğinize sağlık.
Çok güzel bir şiirdi okuduğum.
Tebrikler şiirinize.
Sinan YILMAZ54
Sinan YILMAZ54, @sinan-yilmaz54
31.1.2010 19:56:17
Kutluyorum
ağzınıza gönlünüze sağlık
Sağlıcakla kalınız
faruk tabak
faruk tabak, @faruktabak
31.1.2010 19:48:28
5 puan verdi
kocakurtsoylum bizimde gözümüzde tüttü şimdi
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL