Yüreği güzel sanal çocuk
Ben tutkunuyum saklı kalanın
Vurgun yemiş gibi ilk merhabam
Kalakalmışım ortalarda
Topal bir aşk
Dul bir yetim
Kor bir yürek
Yine de tutkunuyum saklı kalanın
Ne etsek ne söylesek boş
Hiç bir söz getirmez oldu kendi yükünü

Şimdi sen yol ayrımındasın
Ya ayrılıklara gebe
Yada yalnızlıklara
Yada günü birlik aşkların oynaşındasın
Yada ne bileyim
Kıstırılmış iki aşk gibi
Birbirini sevemenin zorunlu ayrımında
Yol ortasında
Yada yasak bir meyveyi ısırır gibi
Öpüşmenin sıcaklığını ertelemeyeceksin
Yüreğimin nazlı erkeği
Üzsen de beni
Bir avuç gülüşünü koy avuçlarıma

Biliyorum boşluktasın
Genç titiz bir aşıksın ha
Yine de saklama
Dost ateşine bakar gibi olan gülüşünü koy avuçlarıma
Kalbin yasak aşklara gebe olmasın
Ve korkarak isyan bildirisi dağıtmasın beynin
Yüreğin yaşam olsun
Küs hiç değil
Bir sivrisineğin ısırığında
Sözcükler bitipte kekelediğinde
Gözlerimi haziran tadında
Adımı telefonunun ekranın da unut
Dudağında çürümüş bir öpücük gibi kalmamalı adım
Gülüşün sürgün makamında bir aşk olmamalı
Verdiğin sözler yorgunluğunda sığındığım toprak parçası gibi olmalı
Yeşeren parmaklarım da dans eden kumru
Yalan değil aykırı yaşadığım
Tüzük düşmanı olduğum
Mantığıma inat sevdiğim doğrudur
Ve günler ve geceler sonra
İtiraf ediyorum insanlığımı
Çok yanımı kopararak hergün gidiyorsun
Bir gün de gitme işine, evine
Tam da dudaklarım bal tetiği iken
Sana ay ışığımı göüğümü vereyim
Bir gün de gitme ha
Yüreğin de gezilmemiş olan ağaç dallarını boya
Olanca yoğunluğunla sula yüreğini
Gece vardıyalarıma ışık tutan
İçim de kocaman büyüttüğüm sanal çocuk
Sözcükler yetmiyor seni anlatmaya
Üzülüyorum
Anlatamayışıma değil
Anlamamayışına..

Sen ki benim için
Vurulan anarşist yanımın cebinden çıkan
Bir şiir, bir adres olacaksın hep..
Ruhumun mikrobu
Mikrobumm
İçim de büyüyen sanal çocuk
Saçlarıma rüzgar sal olur mu?
Yüreğini geveze serçe kuşları doldursun
O iğrenç bekleyişin bir kıyısın da
Kuyu ağzı kadar bir hediye
Sana verilen gök yüzü
Ki gök yüzü diye baktım mavi gözlerine
İki kişilik hücre de..
Sen gecenin orta yerinde
Örümcek ağının parçalanmış bir telinde asılı
Asaletli karınca gibisin
Bak gece çocukları ateş yakıyor şimdi
Erkenden vakitsiz kış düşmüştür yüreğine bilirim
Çift cam ardında olsan bile üşürsün
Tir tir titrersin sıtmalı çocuklar gibi
Sana Haziran şarkıları biriktirdim
Yine topraktan
Gülüşmelerden
Yürek kıpırtılarından
Senin hülyalardan
Benim ise..?
Boş ver
Ah bir duyabilseydin sesimi
Toprağıma yağsaydın yer yerinden oynardı
Ama şimdi kaçmak zorundayım
Kovuyorum içimde ki kumru kalabalılığını
Kendi içimde sürgünler büyütüyorum
Başlasın yalnızlığımın cümbüşü hey
Sonbahar da bir ormanı boyuyorum
Beynimin coğrafyasına adım atamamış yüreğimi boyuyorum
Ben ki adı konulmamış ülkelerin yolcusu göçmen kuş
Hergün benim için
Yeni bir yol başlangıcı
Sen olmasan da yırtarım kara bulutları
Ama yol seninle güzel sanal çocuk..