4
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1065
Okunma

Gidiyorum dediği sesi kulağım duydu
Dizlerimin bağı sessizce çözülüyordu
Sensizlik çöktü dünyama, hava soğuyordu
Yüreciğim buz kesti,zavallı ruhum dondu
Biçare kadersize İstanbul ağlıyordu
Fitil tutuştu barut ruhumda patlıyordu
Paramparça yüreğim bağından kopuyordu
Işığım söndü,ruhum güneşsiz kalıyordu
Benim dünyam karardı elim,dilim tutuldu
Dağlanan yüreğime İstanbul ağlıyordu
Ağlamak istiyorum ruhum güceniyordu
Acı tarifi imkansız söyleyemiyordu
Belki bir umut gitmekten vazgeçer diyordu
Boşluğa dalan gözlerim ağlayamıyordu
Gözlerimin yerine İstanbul ağlıyordu
Güneş birden kayboldu, hava kararıyordu
Gökyüzünü kapkara bulutlar sarıyordu
Bardaktan boşalır gibi rahmet yağıyordu
Gözlerim kupkuru İstanbul’u sel basıyordu
Gidenin arkasından İstanbul ağlıyordu
Gözlerime kor ateş miller çekiliyordu
Sarılmamam için kollarım bağlanıyordu
Ayaklarıma prangalar vuruluyordu
Gönlüme Eyüp a.s sabrı gerekiyordu
Ardından rahmet yağdı İstanbul ağlıyordu
Göçmen kuş bilmediği ellere uçuyordu
Bilinmez yâd ellerde onu ne bekliyordu
Aşık maşuğunu gözünden sakınıyordu
Ayak bastığı taş toprak onu arıyordu
Çekilecek hasrete İstanbul ağlıyordu
13_10_2007 Ctesi
Hanımağa34 / Nazife Görgün
5.0
100% (1)