Susuzluğunla mı çoraklaştı ne, bu bedenim?
Ellerinde mi yandı, bu çilekeş ellerimde ne?
Bir gülüşle, solgun aç gönlümü açtırmışken,
Daha değilmiydi ki demin sen, boynuma sarılan?

Bahtımda bu kıvrak bulutların işi de ne?
Sen misin hayat yolumdaki o herzemin?
Bu cüret, bu girdaplı zalim arsızlıkta ne?
Yürü git baykuş yuvana, o uğursuzluğunla,

Utanmaz bide girersin, sahte yüzünle koluma,
Ne laftan anlarsın, ne yaşamın da özünden,
Yüreğime bir sözünle, köz oldun oturdun,
Aslında sen, kalbim de olmayacak yolcuydun,

Ben kandım, o yalan diline, ah ben yandım!
Saflığımla döndüm ben, o tuzağına dolandım,
Sus! O oynak, o sahte, varlığınla sen kıydın aşkıma,
Ektiğin o tohumun, yaptığını bir bilsen ah! varlığıma,

Düşün bu oyun, ezeli çift kişiliktir gülüm,
Sevdanın yelleri keskin olur, bıçak gibi keser,
Elbet güzelim yolu, bir gün olurda şaşar,
Senin, o vefasız yüreğine de, mutlaka düşer...

(21.01.2010)AZAP...