Rüzgarın saçını savurduğu kadar özgürsün
Veya gidebildiğin yere kadar cesur..

Neydi ki bir taştan farkın senin
En son gidebilmeyi ne zaman denedin..

Bu sokaklar mı bağladı ayaklarını
Yoksa sen miydin bağcıklarını teker teker düğümleyen

Güneş hiç gözlerinde doğmamışken
Veya farklı bir sabaha açmamışken gözlerini
Sen ne kadar özgür olabilirsin ki…
Veya ne kadar cesur…

Kapıların oldu mu senin
Sert bir şekilde vurup kaçacağın
Yoksa çevrendekiler duvar mı oldu sana
Bu şehir senin zindanın mı?
Peki gardiyanın kim?

Gökkuşağının hiç biten kısmına gidebildin mi
Bir çiçekle konuşmayı denemek
Yada farklı şehirde,
Bir kuşun mutluluk şarkısını dinlemek
Sen bunları bilebilir misin

Sen hep başlangıçta mı kaldın yoksa
Sen kalan olmayı mı sevdin
Karanlıktakilerden misin hala…
Yada ölümü sabırsızca bekleyenlerden mi?

Bir mahkumdan ne farkın var senin
Etrafında tel örgüler olmasa ne fayda
Hiç gidebilir misin?
Her şeyi birden bırakıp hiç bilmediğin bi şehre

Sessiz çığlıkların yankılandığı o yerlere
Güpegündüz herkesin bakışları içinde…
Gidebilir misin;bir şehri aldatıp
Küçük bir sırt çantası ile başka bir şehrin nefesine
Hayır mı…sana da bu yakışır