3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1325
Okunma
İhanetin tarifidir yüzünden uzanan bakışa bulanan
Kıvılcım büyüsüdür şimalda örtünen üzerine
Her yöne çıkmaz hendekler kazılıdır
Emekleyen tarifsiz korkudur kollarında dayanak
Saklı kalır büyüyen filizlerin ıslaklığı ciğerimde
Körpe yavrunun sümüğündedir karın tokluğu
Asel tat bırakır yaşamın cilvesini büyüten düşleri
Korkusuz abdaldır her fırtınada kar taneleri
Denklem çözülür bütün mahsumiyetine coğrafyanın
Sabahlarda kalır çapaklanmış ağrılı gözleri ahunun
Kavak dalıdır uzanmış hazan saklayan yapraklarına
Yelelerine tutunduğumuz tayların koşmasıdır hatırımda
Utangaçlığımıza saklıyıdı yamalı yeleklerimiz
Taş değirmende övütülmüş buğday siyahlığıydı yediğimiz ekmek
Kanburlaşmış yürüyüşe tutunurdu ayaklarımız
Öfkemizi sırtlardık bütün adımlarımızda
İğde ağacına asılıydı uzakları kucaklayan salıncağımız
Her çırpınışımızda ayaz kuruturdu dudaklarımızı
Çocukluğumuzu çaldırırdık ot kurusu fırfıniğe
Kar kürtüğüne gömülürdü kucaklayamadığımız umutlarımız
ENGİN YILMAZ
5.0
100% (3)