1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1226
Okunma
(SOMA-13.08.2005)
Yollar beni yola vurdu; vuruldum,
İlk ocakta kurgu buldum; kuruldum..
Çağlayarak, aka-aka duruldum;
Yıllar aktı, bencileyin, Ben oldum…
Nice yılın karı geçti başımdan..
Yazlarının teri ağdı kaşımdan..
“Ayrık” otu; boy verir an taşımdan; ()
Dostlar ayrık; “anlaştıran” an oldum..
Kıvrım yollar; atar ve toplar damar…
Hüzün, sevinç, coşkudan hoplar damar..
Yurdu sarmış; tüm soylar-soplar damar;
Soy damarlarında gezen kan oldum…
Savaştepe Bayırını aşınca;
Gönül çayım, Soma İlde taşınca;
Sırma cepken, harman dalı coşunca;
Gurbet ilde, dost eyleyen han oldum..
Haçka Yaylası’nda gördüm pınarlar,
Uludağ’da bin asırlık çınarlar…
Meclislerde; “Seyyah” diye anarlar
Dadaşım, bar oynar iken, şen oldum…
Aşık Veysel, Pir Sultan’la cem oldu;
Üçler ve Kırklar deminde; dem oldu..
Ayrılık murat eden söz kem oldu…
Boylar boyladı; yanında, en oldum!..
Doğu-batı, güney-kuzey karıştı;
Dost gönüller bir olmada yarıştı..
Menzil ırak; ne çileli varıştı..
Karanlığa ışık saçan tan oldum..
Dünya malı; tat vermedi, tatmaya,
Gönül; kondu, göçtü ayşe-fatma’ya..
Cümle yürek; “an”da “ayrık” atmaya!!
Cân veren cânın canında, cân oldum..!
Nârınan da cân canları, nârınan;
Nârdan azat olur, şerden arınan..
Dallı Mustafa’yım dalda barınan!..
Dalda meyve; benleştiren ben oldum..()
() An: iki tarlayı birbirinden ayıran sınır, en kısa zaman parçası.
() Benleşmek: Meyvenin olgunlaşması.
Mustafa SUNA
Sarıcakaya İmam-Hatip Lisesi Meslek Dersleri Öğretmeni/ESK.