silme !
kurşun kalemle yazılsa da dudaklarıma adın
bu çapul gecede
varsın kırmızıya çalsın yanaklarım....
utanmıyorum !
kirlenen yanıma inat
içimde asyalı menekşeler
yıldızlara diyeceklerim,
sana diyeceklerim,
annemin tövbesi aklımda
ve daha neler neler.....
bir ezan
bir sela
bir tavaf
ötesi laf-ı güzaf..........



haddeden geçmiş,
izi yoktu attığım adımların
kaç şarap şişesine sığardı ki yalnızlığım
kirpiklerinin karasını sevdiğim adam
sen !
aşk şiirlerinin içine saklanırdın
karmakarışık ruhum
kurşuna dizilir kahkahalarım.....
oysa;
beyaz bir sayfaydı yüzüm sende
ellerimde sarı ayrılık gülleri
kan ter içinde
kapındayım....



yanık kokulu uykulardan sıyrılsam
nereye varırım ...




bardaktan boşanırcasına yağsam saçlarına
bakarsın sıcağınla buharlaşırım...
öyle çok senleşmişim ki,
gözlerinde eriyen yağmur damlasıyım...
gülümsediğim her bulut
çağırıyor beni...
boşver !
bana gökyüzünü değil
sana varacak yolları göster....





şiirimin yürek sesi
can arkadaşım
Birsu Canyol’a
teşekkürler...