1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1133
Okunma

Yaşam denen kilitli sandığı aç!
Sebildir sana sevgim, sebil.
Soluk düşlerine, lirik şiirler saç!
Sıradan biri değilim, senin için bil!
Düşledikçe nabzım, daha hızlı atar;
Bıçak sırtında yürüyorum, rahat değil.
Laleler, karanlıkta sessiz açar;
Ak teninle, gecenin siyahını sil!
Hislerimizi kemirse de bekleyişler;
Virgül koyduk, henüz çalmadı son zil.
Yılmak yok, satırbaşında söyleyişler;
Yürek hisseder, lâl olsa da dil.
İstikametlerim sanadır, gül dudaklım!
Bir altın lira olaydım, gerdanında çil.
Sevda rüzgârının ıslığıyla, al yanaklım!
Olduğun coğrafyaya olsaydım nakil.
Bir geçit bulsam, geleceğim kentine;
İster yerin Fizan olsun, İsterse Kâbil.
Hasret bulutu gibi düşeceğim semtine;
Dallarına konacak kuşum, ebabil.
Avuçlarına yeniden kına yak!
Yaşanası yüreğine vermişim meyil.
Bitimsiz umutlarla yollarıma bak!
Pusulasız denizlerde kalsam da sefil.
Haydi, gözlerinin panayırına çağır!
İster divane desinler, isterse akil;
Sevdayı, sır gibi taşımak ağır;
Yüreğim kanasa bile, toprağım kil.
10.01.2010 Muhittin Alaca