Yürüyorum bir boşlukta
Yüreğim dalga, dalga
Duygularım param parça
Yine gönlümde sensin

Seninle dolu
Seninle meşgul
Bedenim de ben

Rüzgarda uçuşan
Buruşturulup yere atılan
Bir parça kağıt
Bitmemiş bir beste
Güftesi nakaratı belli
Okunmayı bekleyen
Bir şarkı
El değmemiş
Anlaşılamamış gönül
Süzgün yürek
Yarım kalmış şiir
Uçurumun dibinde
Belirsiz bekleyen kaya gibiyim

Yürüyorum alık savruk
Gidiyorum
Adımlarım belirsizliğe doğru
Süzülüyor
Bir şeyler o an damarımdan
Biliyorum içime sığmayan
İçimde kımıldayan sensin

Seninle dolu
Seninle meşgul
Bedenim de ben

Sigara dumanında özlem duyulan
Kırık kemani de aranılan
Yürekte damlalar halinde akan
Gizemli aşk acısı
Bir nostalji Şarkı
Sazın çalınamayan
Paslı
Ayarsız
Boşta kopuk teli gibiyim

Şair ve Bestekarların
Bakınca ilham aldığı
Ulu çınar
Çoban çeşmesi
Kır kahvesi
Balıkçıların ya nasip diyerek
Savurup denize fırlattığı ağ
Akşamcıların her kadehin de
Aradığı umut kapısı
Buruk çarpık kırık kolu gibiyim

Yürüyorum
Düşüncelerim karmaşık
Beklenti ve hedeflerim kırışık
Sallanıyorum ayakta
Kafam karışık
Düşmüyorsam biliyorum
Tutunduğum canı
Canın benim olduğunu

Seninle dolu
Seninle meşgul
Bedenim de ben

Aşık
Aşkını bedeni ne kazıyan
Ölümüne aşkına susayan
Adı ağaca bıçakla kazınan
Baş harfler
Beyaz sayfaya aktarılan
Nameli çileler
Ahşap bir masa üzerine
Uçsuz bucaksız kumsala
Yazılan
Seni seviyorum
Seni çok seviyorum aşkım
Sözlerinin ifade ettiği
Vurgulu çalgılı
Narin bir açılım gibiyim

Seninle dolu
Seninle meşgul
Bedenim de ben

Ben aşkından avare
Sana doğru yol almış ne çare
Biçare çaresiz
Çaresizlik içinde deli
Senin aşkını yaşayan divane
Debelenen biri

Aşkım..!
Ben, ben değilim ben sen im
Ben Senin Aşkının İfadesiyim…

06.03.2007
Seyfi Yiğit