Yeniden eskiye dönüş
Dudağımdaki tatlı bir öpüş
Hayallerdeki masum çöküş
Belki bir yaşam belki bir düşüş

Mahkemedeki kırık bir kalem
Dilindeki sevgi gibi bir yalan
Dar ağacındaki siyah urgan
Belki bir kuş belki bir yılan

Sessizlikten ürperen gece
Yüreğime sorulmuş bir bilmece
Dönüşü olmayan o cümle
Belki bir doğru belki bir yanlış

Duvardaki gülümseyen resim
Kulağımda her an çınlayan o sesin
Rüyamdaki o kabus
Belki bir düşman belki bir dost

Tel ögülerin ardındaki o yaşam
Tırmanmaktan körelmiş tırnaklarım
Mahkumların korkusu demir parmaklık gibi
Belki bir kaçış belki bir varış

Ağaç dalındaki o kuş
Yüreğimin özgürlüğü olmuş
Suskun duygulardaki o haykırış
Belki bir savaş belki bir barış

Kafamda binbir çelişki
İstemediğim duyguların mahkumu kalbim
Derin düşünce alemi gibi
Belki bir masal belki bir hayal

Kağıttan duvarların
Vurdukça yıkılmadığı o an
Vurdukça kırılmadığı o an
Belki bir ölüm belki bir dönüm

Dönme dolabın ucundaki zincir
Sevgi ağacında tutunacağım bir dal
Seni gören aynalardaki o hal
Belki bir yaşam belki bir zulüm

Rüyamdaki meçhul o kapı
Açılacak zannettiğim bir kapı
Mahkum duyguların üzgün o yanı
Belki bir sevgi belki tatlı bir anı


MUSTAFA YÜCEL..BAYRAMPAŞA/İSTANBUL