1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1109
Okunma

gece sessizliğinde anılar gömütü bedenim.
bir tren yolculuğu ki; her dakikası bir vagon,
hınca hınç soluksuz sonbahar yitikliği..
saklımda tuttuğum her nefes sen,
her damla yaşta bir filiz yeşermesi.
dağ doruğunda yapayalnız çınar ezikliği duygusu
sensizliğin çoğalan belirtisi sesimde
uyumak yok,uyanmak yok arta kalan satırlarda
var olmak bitimsizce kör kuyularda
her eşya,her bakış sen damgası göz bebeklerimde
mührü oluyorsun sözlerimdeki ustalıkların..
ve ben beynimde savaşım devinimiyle uzak yollara,
yollarına varabilememenin işkence hissini astım boynuma..
telaşsız okur yazar çocuk hevesi; duyular karmaşıklığı
sezişler çılgın zincir-bozan ayıracında
her yitirdiğim umut günü,yeni bir ölüm acında..
bu açlık yaşamak eşitliğinde denkleşir yitirilenlerle.
korkma çocuk.
korkma..
bu denklem aşkların.
belki de aşkın..
sorma öyle giden kim,kalan var mı geride?
yok umutsuzluk işlememişse gece cinayetleri
umutsuzluk yok hüzünbaz da yaşlansak!
gece sessizliğinde anılar gömütü hüzün
iki ten arasında kilometrece umut dizgisi
ben kırık kalemiyle bir sızı ağıtı
sen her bir harfin ezgisel ıslaklığısın gözümde..
ölüp ölüp girdiğim tabutun sıcaklığısın..
korkma çocuk..
bu gömütlük sessiz okur sayfaları
ve ayıraçları senden öteye değil...