Bir Varmış Bir Yokmuş
Orta Asya Steplerinde
Tibet atlarının sırtında
Kara kıl çadırlarda
Ağ pörçekli anaları
Yahşi balaları
Koyunları keçileri
Davarları ile
Yağız,uzun saçları
Yarı çekik gözlü
Akşamları ateşin karşısında
Avını pişiren
Sabah olduğunda sadağını alıp
Ava çıkan kendince mutlu
Gelecekten biraz umutlu
İnsanlar yaşarlarmış
Ne oldu ne bitti
Bilinmez ama
Bu insanlar topraklarını
Büyük topluluklar halinde terk eder olmuşlar
Kimisi Hazarın güneyinden
Kimisi kuzeyinden
Batıya güneşi yakalamak üzere
Yola çıkmışlar
Nice yüce dağları,nice azgın dereleri
Nice ulu dağları aşmışlar
Ağ percemli anaların
Tombul balaların bir kısmı
bu yolculuk zay olmuşlar
nice ülke tanımış nice yeni yerler
ve bu yerlerde yaşayan
insanlar görmüşler
bazan dostça karşılanmış
aş ekmek paylaşmış
koyun kuzu kesmişler
bazan düşmanca karşılanmış
savaşmış baş kemişler
az gitmişler
uz gitmişler
Malazgirt denilen yurda gelmişler
Bu yurdun insanları dost değil
Bu yurdun insanlar bir başka
Nihayet karşılaşmışlar
26 Ağustos 1071 de çetin bir savaşta
Kopmuş kelleler
Saçılmış kol bacak
Tabiki galip ganimetini alacak
Öylede olmuş
Alp Aslan Diyojeni esir alınca
Bunu kutlamış
Yer gök kurt kuş
Bala uşak
Pir ve yerdeki karınca
Sonra esirini bırakmış
büyüklük bende kalsın diye
tan yeri ağarınca
Devam Edecek
Ekrem MADENLİ
03/10/2009