Dostum yine sana yanasım geldi
Sana yanık türküler diyesim geldi
Oluk oluk akan dertler yüklü yüreğin darda
Bağrına soğuk taşlar basasım geldi
Bir ufak nehir olsan da yüzsen
Akıp gitse bağrını yakanlar
Ne rüzgâra muhtaç
Ne yağmura eş
Olmanı istemem serseri keş
Varlığına dert olmuş
Bir oğul bir eş
Yamacında yüzelim bir derme çatma
Aha da tam orada, ufak bir gölgede büzülsen
Neye yalan olsun bu durumda sana küsen
Ne yar olmalı
Ne eş olmalı
Senler seni, seni bilenler
Sana yardımcı olmalı

Bir bahar akşamı gezmekse hakkın
Gezenlere demezsin, hey hele bir bakın
Sakın yılgın yüzünü gösterme sakın
Ve bir sabah yapabilirsen bir baskın
Ne cinnet geçirmelere örnek olursun
Ne vazgeçenlere matrak bir örnek
Sen sadece kendinle barışık olursun.

Yine ziller çalmada
Üstün körü meyveleri bozuk
Biraz yaman bir görünümdeler mi
Bağırıcılar salonlarda
İp atlamak tarih oldu
Birdirbirler rüya
Ben geçkin yaşımla hala o rüyalarda..

Teyyar DUMLU