52
Yorum
3
Beğeni
4,9
Puan
2792
Okunma

Aşkları ateşe verir
Hain pusularda yatan kırmızı arzuların kalleşliği
Bir günaha soyunmuş gül yüzlü sahtelikler
Bir sigara içimi sevişmelerde üflenir beyazlara
Kuruturlar avuçlarında bir zamanlar bahara uçan kelebekleri
Bahar ışıklı bebekler çiğ düşmüş yapraklarda titrerken
Yağmurları biriktirmeye çalışırlar minicik avuçlarında
Gamzeli kadınlar hala sevdaya ak ağıtlar yakarlar bilemeden
Göçlerde susuz bırakılmış nilüferler
Alev buğulu bir fırtınada çoktan donmuştur oysa
Ateşlerde yanmaz ki şeytanlar
Hep dudaklarından bir ayrılık koru düşer sadece
Gülleri kurutulmuş zamanların büyülü iniltilerinde
Dört mevsim kışlarda ölür rengarenk çiçekler
Ve hep acılarla uyur aşk.
Kanarken bir hasretin derin pusulu çukurlarında
Bir ezberdir artık leylim ley gecelerin yalancı vurgunları
Parmak uçlarında titrerken aşk bir zamanlar delice
Korkak solukları kesilir aniden uzaklardan
Tetiği çekilmiş bir ihanet hiç bilmez önce kendini vurur.
Her şey susar dökülen yalanlar kalır yarımların inadına
En güzel aşk hep zor olandır da
Aşk kadar kolay harcanacak başka şeyde yoktur dünya da
Tıpkı bozuk para gibi
Sadece sesi vardır ama ya değeri?
Kırk gün kırk gece bir düğün yapar aldatanlar
Ya kırk birinci gece?
Dokunur bir melek nabızlarına seninde
Başlar o an içinde ki en gizlilerin şahidi haykırmaya
Son kez saklanan bulutlarda ki kan damlalarını görür aşk.
Bir eşkıya şehir yıkılır üstüne bir cinayetin yarası tam karşında kanar.
Bir sinsi sessizlik haykırır artık Akdeniz rüzgarlı çiçekli sokaklarda
Bir ucube yıldız kayar uzaklarda
Hikayesi sol yanda saklı işte bak tam şurada
Gerçeğini gözyaşlarımla yıkadığın umutları çalınmış bu ayrılıkta...
5.0
97% (31)
1.0
3% (1)