5
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1858
Okunma
Bozkırın susuz uçsuz bucaksız kucağında
Adın kaldı hasret bülbülünün dudağında
Günah zehrinin en yaman çağında
Güller can buldu haristanın harlı bağında
Bozkırın susuz uçsuz bucaksız kucağında
Esiyor meltemler, hoşgörüsü senden
Şimdi çalınıyorsun her telden
Bir hoş nağmesin ki düşmezsin lisan-ı dilden
Seni ararım gezindiğin her demden
Esiyor meltemler, hoşgörüsü senden
Serapta düşler zaman ötesini düşler
O yandığın ateşe bilki yandı ne özler
Öyle mahzun öyle garip ki destursuzca söylenen sözler
Kim bilir kaç şafakta yaşınla söndü kandiller
Serapta düşler zaman ötesini düşler
Beni hangi dem sarar dedin heyhat! hüzün
Ayrılığa ram olunca o pak yüzün
Çözemedi zamanın zannını,ilimler fenler bu ne yaman düğüm
Bir hoşnutluksun cihanda şimdi her yer düğün
Beni hangi dem sarar dedin heyhat! hüzün
Sahrada bir katre olurda düşersen bu susuz cana
Vebalı zamanda cemresin bu avare cana
Çözüldü kelepçeleri tüm esrarengizliklerin, esrarı sana
Cesetleşmiş düşüncelerimin ağusu havaya
Sahrada bir katre olurda düşersen bu susuz cana
Ey asırlar ötesinden uzanan nida
Tatlı bir buse oldunda kondun sürgün ruhlara
Ateş okları takıldı aksine,menziline varmaz bir daha
Gülüne, gülşenine kandım dünyanın kanmam bir daha
Ey asırlar ötesinden uzanan nida
Selam olsun sana selam ya hazreti Mevlana
Sezgin Tozlu
5.0
100% (2)