2
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1170
Okunma

Bindörtyüz otuzbir yıl öncesi, zulüm çağı
Sıfır noktası bize, mazlumların ocağı;
Allah’ın izni ile Mekke’den hicret etti
Yanında Ebubekir, kavurur çöl sıcağı.
Hüküm artık Allah’ın, zulüm kendi kanında
Kavrulacak elbette, kafirler inadında
Direnseler ne çıkar, alem huzura gebe
Güneş zulmün üstüne doğuyor zamanında.
Yüreğini kavi tut, dost dedinse Allah’a
Bir böcek koza örer, sen çıkarsın felaha
Güvercinler mağranın önüne yuva kurmuş
Ey gül kokan peygamber gerek yoktur silaha.
Kimselerde olmayan bir silaha sahibiz
Abdestli olmak yeter, müşriklere galibiz
Medine kutlu belde, kucak açtı sevgiye
Bu onurla yaşarız, biz Nebi’ye talibiz.
Mekke’nin müşrikleri ortadaki bu hali
Kaldıralım diyerek dediler ey ahali
Her kabile bir yiğit, versin basalım evi
Ne yazık geç kaldılar, uzanmış yatar Ali.
Peygamberden emir var; her ensar bir muhacir
Kardeş olsun, malını paylaştırsın bir tacir
Medine emin belde, bereket daim olsun
Huzur versin Yaradan, dostluklarla mücavir.
Lailahe illallah, kurtuluş bu cümlede
Muhammed’i peygamber tanıyarak bilmede
Yüce Rabb’im nasip et, Livaül-Hamd altında
Gül kokan peygamberle, olalım O alemde.
Çanakkale 21/12/2009
5.0
100% (1)