Hangi birine yanayım, acılarım katlandı,
Her gün gelen haberlerle, yüreklerim dağlandı,
Reşadiye de kuzular, Bursa da madenciler,
Cemi cümle işitenler, karaları bağladı,


Hain satılmış beyinler, pusuları kurdular,
Sıla hasretiyle yanan, mehmetleri vurdular,
Gözü dönmüş bunca cani, nasıl geldi bu hale,
Yedi fidan yavrumuzu, elimizden aldılar,


Reşadiye kan kusmakta, nasıl dayansın yürek,
Bu ölümü mümkün müdür, mümkün mü kabullenmek,
Bu bir kirli pis tiyatro, kuklacılar sotada,
Akmasın kimsenin kanı, yok mudur dur diyecek,


Bursada yirmi canımız, rızkının peşindeydi,
Ekmekleri ne yazık ki, yerin ta dibindeydi,
Derme çatma menfezlerde, ciğerleri kapkara,
İhmaller peş peşe bize, ölümleri getirdi,


Hani nerde müfettişler, nerede denetimler,
Sayma sırası gelince, sayılmakta ölüler,
Yetim kaldı çocukları, söyleyin kim bakacak,
Gösterin yüreği yanan, nerede iş verenler,


İş verenin tek derdi var, artırmak üretimi,
Makina parçası bile, işçisinden değerli,
Gavurlar bile insaflı, mümin görünenlerden,
Kim büyütecek söyleyin, artık bu yetimleri,


Dert bir değil çeşit çeşit, hangisine yanayım,
Sizleri teselli etsem, ben nasıl inanayım,
Allahım sen görmektesin, bütün olan biteni,
Huzuruna geldiğimde, ben nasıl anlatayım.

Sinan Karakaş