0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
907
Okunma

Ne kadar kendimiz olabildik?
Kaybedip yitirdiklerimiz ardından ne kadar Ben kalabildik?
Hayat denen Tantana da ne kadar tutunduk?
Söylenenler gibi olmadığını anladıkça
Her köşe başında bir parçamızı bıraktıkça
Azaldıkça, Yitirdikçe, Savruldukça,
Her zaman, Her yerde adı konmayan aslında bir adı olmayan kavramcıklara kapılıp boşaltıldıkça,
Doldurulan ceplerin boşalttığı kalplerce
Söylenen yalanların karaladığı aşklarca
Işıkların sakladığı yalnızlıklarca
Sıcaklığımıza muhtaç insanlarca
Yani tonlarca milyonlarca kez yok olduk..
Kaç cümlemizin sonuna noktayı koyabildik?
Hoyratça kullandığımız virgüllerce acıdık acıtıldık.
Uzayıp giden tümcelerimizde vurgu ve tonlaması yanlış
Geçmiş zamanlı Dolaylı olarak tümlenmiş, devrik
Tüm varlığımız gibi noktalanmayan çekimli edilgen..
Yok, kalıp ölmeye neden
Durduğumuz tüm Kırmızı ışıklar sönmeden kaçtık
Kulağından tutabildiklerimizi asıl olmayan bizler ettik devamsız
İlle aynı pencereden durağan baksın
Aynı yönden doğsun güneş diye başka yön öğrenmedik
Herkese göre ve herkesçe değişen sıfatlarla tek olmayan adlar olduk.
Kime göre neyiz i tartışırken unuttuk kendimize göre kimdik?
Kim olduk ya da olamadıklarımızın sebebi kimdi?
Gene hangi noktasız cümle?
Bu kadar şaşırmışken baktığımız aynalardaki yansımalar kimlerdi kimlerden arta kalan?
Dikip gözlerimizi aynadaki yansımanın gözlerine neyi ne kadar itiraf edebildik?
Aslında ne bildik kendimizi kabullendik ne de doğru öğretebildik
Devam edin fark ettiklerinizi göz ardı etmeye
Var olanları yok etmeye
Konuşulanları susturmaya
Sizden bizden etmeye
Siz biz etmeye…
Sus sus ama unutma susmuş ya da susturulmuş yarınların konuşan yarınları hayal etmeye hakkı yoktur…