Sus ki sustuğum için sustuğunu sansınlar Sus ki sustuğun için sükuttan utansınlar -
Ne diye çıkıp geldin gecenin ötesinden Hangi rüzgâr bıraktı kokunu ellerime? Ne diye kopup geldin hüsranın nefesinden Hangi aşk sürgün etti seni hayallerime?
Hangi hülyanın hayrı sürdü seni yâdıma Hangi eyvah süpürür yorgun pişmanlığını? Hangi Mecnun el verir kimsesiz feryadıma Hangi Leyla yok sayar aşka düşmanlığını?
Sorsam başka bir yalan cevap verecek yine Sussam kızacak bana sensiz kaldığım her an. Kızsam küsecek belki sevdam kendi kendine Küssem kırgınlığımı teslim alacak isyan.
Hem anlatacak ne var bunca sözün ardından “Bitti” dedin, yolculuk boynumun borcu artık Hangi bahar yâr olur bunca güzün ardından Başka aşka sarılmak koynumun borcu artık.
Sahi, hiç kimse sana aşkı öğretmedi mi Hiç mi duymadın sahi can veren âşıkları? Sahi, bir aşkın nuru ömrüne yetmedi mi Karartılmış bir kentin sönerken ışıkları?
Sahi, hangi yalanın tövbesiyle avundun Nasıl sevdin aşkın hiç boyun eğmeyişini? Sahi, bugüne kadar hangi yüzle savundun Ellerine başka bir elin değmeyişini?
Sakın anlatma bana, yakışanı gitmektir Simsiyahyalanları sıralamak yerine. Sakın anlatma bana ötesi terk etmektir İhanet denen hançer inerken en derine.
Çünkü ben işlediğim her suçu aşk bilerek Sıratın kıyısında yürüyorum yıllardır. Çünkü ben bir hayalin ufkunda eksilerek Gözümü hiç kırpmadan çürüyorum yıllardır.
Çünkü ben karanlığı yâr bilip bedenime Gördüğüm rüyaların gölgesinde uyudum. Çünkü ben bir ah daha ekleyip nedenime Dudaklarımla aşkı yokladım yudum yudum.
Çünkü her gidiş hançer, her terk ediş kın olsa Bıraktığı tek yara battığı yer kadardı. Çünkü sevda çok uzak, uzak çok yakın olsa Yürek dediğin, aşkla attığı yer kadardı.
Oysa sen utanmadan “ben” oldun “biz”den önce Bense bir Ferhat gibi dağları deliyorum. Oysa sen yalanları işleyip ince ince Çölleri suluyorsun, sus artık; biliyorum.
Sus artık, hiç konuşma; bırak açılsın yaram Attığın her adımla ağlasın yalnızlığım. Sus artık; boş ver aşkı; bırak açılsın aram Başka bir ayrılığı sağlasın yalnızlığım.
Sus ki sessizliğinin sesini dinlesin ay Sus ki gökkuşağının intiharı izlensin. Sus ki sükût ettiğin anla serinlesin ay Sus ki kirpiklerimin efkârı temizlensin.
Sus ki ağlamak için hüsrana sarılmasın Sus ki bari bu sefer gamla anılmasın aşk. Sus ki şiir umuda, gün ufka darılmasın Sus ki bir kere olsun günah sanılmasın aşk.
Sus ki yitik bir aşkın ağıdını duyayım Sus ki terk edip gitsin bakışını gözlerim. Sus ki bir karanlığın bağrında uyuyayım Sus ki sessiz sedasız hüzne dönsün sözlerim.
Bil ki ben bir rüzgâra fısıldayıp ahımı Varlığınla kirlenmiş anı terk ediyorum. Bil ki ben başka aşka devredip günahımı Gölgemin peşi sıra sessizce gidiyorum.
Şimdi ben yelkovanın saniyeleri yakıp Sabaha yürüdüğü zamana düşüyorum. Şimdi ben saatlerin takvime gün bırakıp Can verdiği yerdeyim, sus artık; üşüyorum.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Muhteşem...Muhteşem...Muhteşem... Okuduğum en güzel şiirlerinden bir tanesi... Şiir muhteşem,yorum muhteşem,müzik muhteşem... Okurken ve dinlerken çok etkilendim... Sevgiyle dost kalın.Sevgi
Selam Şair Şiiriniz muhteşemdi,okumak büyük zevkti ama daha güzeli muhteşem seslendirmeyi gözleri kapalı dinlemekti... Kaleminizi ve seslendiren Sevinç İnal'ı kutlarım saygılar
Ne diye çıkıp geldin gecenin ötesinden Hangi rüzgâr bıraktı kokunu ellerime? Ne diye kopup geldin hüsranın nefesinden Hangi aşk sürgün etti seni hayallerime?
Hangi hülyanın hayrı sürdü seni yâdıma Hangi eyvah süpürür yorgun pişmanlığını? Hangi Mecnun el verir kimsesiz feryadıma Hangi Leyla yok sayar aşka düşmanlığını?
Sorsam başka bir yalan cevap verecek yine Sussam kızacak bana sensiz kaldığım her an. Kızsam küsecek belki sevdam kendi kendine Küssem kırgınlığımı teslim alacak isyan.
Süper ötesi şiirrler okudum bu gün harikulade bune kardaş? kendimi aciz hissettim nerede ise git işine bak sen yazma diyesim geldi . Selamlar bu dolu yüreğe Saygılar efendim...
- Sus ki sustuğum için sustuğunu sansınlar Sus ki sustuğun için sükuttan utansınlar - .... Bir Yavuz DOĞAN şiiri.
Akıcılığı ve anlatımı dizelerin örülmesinde hemen kendini belli etmesi bir yana hep derim şiir hissettiriyorsa şiirdir diye.Bunu en iyi hissettiren kalemlerden şair. Gecemin şiiridir. Ve seçkilerimin.
Şimdi ben yelkovanın saniyeleri yakıp Sabaha yürüdüğü zamana düşüyorum. Şimdi ben saatlerin takvime gün bırakıp Can verdiği yerdeyim, sus artık; üşüyorum.
sayfanıza ikinci gelişim duygulu bir çalışmanın sus'uydu okuduğum
Şimdi ben yelkovanın saniyeleri yakıp Sabaha yürüdüğü zamana düşüyorum. Şimdi ben saatlerin takvime gün bırakıp Can verdiği yerdeyim, sus artık; üşüyorum.
Aynen bende o yerdeyim Yavuz çok güzeldi anlamlıydı seslendirmede bir o kadar güzeldi saygılarımla
Şimdi ben yelkovanın saniyeleri yakıp Sabaha yürüdüğü zamana düşüyorum. Şimdi ben saatlerin takvime gün bırakıp Can verdiği yerdeyim, sus artık; üşüyorum.
30.11.2009
Beylikdüzü tüm içtenliğimle kutlarım efendim hem şiiri hem de seslendirmeyi, teieşekkürler, saygımla, selamlar...
Yavuz Bey, güne düşecek,bir şiir olamnın ötesinde bir şiir bu... efsunlu bir söyleyişle ,sözün derinliğini mısralarda bulduğu bir şiir...şiir var , okur geçersin...şiir var okur ,yüreğinden paye biçersin....
...İnsan nasıl da buluyor bu mısralarda kendini...yaşayan ve yaşatan bir canlılığı var her mısranın...Nurulllah Genç bey'in şairlerinde var belki bu derinlik ve bu şiiriniz en az o büyük şairin şiirleri kadar ruhtan ve gönülden...
Sorsam başka bir yalan cevap verecek yine Sussam kızacak bana sensiz kaldığım her an. Kızsam küsecek belki sevdam kendi kendine Küssem kırgınlığımı teslim alacak isyan.
Sus ki ağlamak için hüsrana sarılmasın Sus ki bari bu sefer gamla anılmasın aşk. Sus ki şiir umuda, gün ufka darılmasın Sus ki bir kere olsun günah sanılmasın aşk.
Sus ki yitik bir aşkın ağıdını duyayım Sus ki terk edip gitsin bakışını gözlerim. Sus ki bir karanlığın bağrında uyuyayım Sus ki sessiz sedasız hüzne dönsün sözlerim.
Bil ki ben bir rüzgâra fısıldayıp ahımı Varlığınla kirlenmiş anı terk ediyorum. Bil ki ben başka aşka devredip günahımı Gölgemin peşi sıra sessizce gidiyorum.
Şimdi ben yelkovanın saniyeleri yakıp Sabaha yürüdüğü zamana düşüyorum. Şimdi ben saatlerin takvime gün bırakıp Can verdiği yerdeyim, sus artık; üşüyorum
....sizi okuyuınca 'şairlik makamı ' büyüyor gözlerimde ve küçülüyor ,az çok var olduğunu düşündüğüm şairliğim ..küçüldükçe küçülüyor...
....rabbim kaleminizin ve gönlünüzün güzelliğini baki eylesin...dualarımla kardeşim...
Mürsel Emre DOĞAN tarafından 12/1/2009 2:09:41 PM zamanında düzenlenmiştir.
Bütün yüreğimle söylüyorum ki şiirin arşa yükselişi olmuş... Söylenecek söz yok, teknik açıdan değerlendirmek noktasını virgülünü söylemek o kadar biçare kalır ki bu mananın yanında.. Ne diyem Yavuz Bey yüreğinize bin bereket olsun var olun siz... Saygıyla.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.